Bumerang Filminin Yapımcısı ve Oyuncusu Kayhan Kılbaşoğlu Sinemaport'a Konuştu!

Merhaba Kayhan Bey Sinemaport'a hoş geldiniz. Öncelikle sizi daha yakından tanıyabilmemiz için biraz hikayenizden bahsedebilir misiniz?

Hikayemin başlangıcı aslında Mister Germany yarışmasına katılmamla başladı. Planlarımın içinde oyuncu olmak vardı, bir yerden başlamam gerektiğini bilerek başlangıç noktam ne olacak diye çok düşündüm. Almanya'da yaşadığım için Türkiye'de yapılan dizileri ve sinema filmlerini de yakından takip ederek hedeflerimi de belirlemenin peşinde, plan ve programlarımı yapmaya başladım. Mister Germany seçilmemle "evet hadi başlıyorum" dedim ve Türkiye'ye gelip eğitimlere başladım. 

Türkiye’den yurtdışına uzanan bir yolculuğunuz olduğunu biliyoruz. Peki halen yurtdışında mı yaşıyorsunuz temelli Türkiye’ye yereşmeyi düşünüyormusunuz?

Ben aynı zamanda bir iş adamıyım aslında Almanya'da işlerim devam ediyor artık sistemi kurduğum için o tarafla pek ilgilenmiyorum diyebilirim. Türkiye'de artık kurulu düzenim var zaten, gidip geliyorum da ailem de Almanya'da yaşadığı için. Türkiye'ye ait hissediyorum zaten kendimi, evim İstanbul'da, her gün duzenli sporumu yaptığım, arkadaşlarımla görüştüğüm, halen oyunculuk ve diksiyon için ders aldığım ve sürekli koşturduğum bir hayatım oldu burada. 



Mr. Germany yarışmasında Almanya’nın en yakışıklı erkeği seçildiniz. Peki bu yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz?

Aslında oyunculuk yapma hayaliyle ve buna inancım ile katıldım yarışmaya, elbette birinci olmak için katıldım ama tabiki de inanılmaz bir deneyimdi. Birinci olduktan sonra hayallerimi gerçekleştireceğime inancım arttı ve aksiyon almaya başladım. Zaten oyunculuk ve Türkiye yolculuğum da böyle başladı.

Oyunculuk hayatınız nasıl başladı? Ne zamandan beri ilginiz vardı?

Sanırım içten içe hep vardı, ama biraz ayakları yere basan biri oldum her zaman ve öyle tozpembe hayaller kurup da olmasını beklemedim. Sürekli planlar yapıp ne yapsam nasıl bir yol çizsem diye düşünüyordum. Eğitimimi tamamladım, aile işimiz dışında kendi işimi kurdum ve şimdi hayal ettiğimin peşinden daha rahat ve emin adımlarla yürümek için yola çıktım.



Şimdilerde Bumerang filminin hem yapımcılığını üstleniyorsunuz hem de oyuncularındansınız. Öncelikle çekimler bitti mi? Vizyon tarihi belli mi? Projenin hazırlık sürecinden biraz bahsedebilir misiniz?

Evet hem yapımcı hem oyuncu olarak enteresan tecrübeler yaşadım aslında hem çekimlerde hem de çekimler sonrasında. Çekimleri tamamladık, inanılmaz pozitif bir ekiple inanılmaz güzel bir iş çıkardığımızı düşünüyoruz. Hem eğlenip hem film çektik aslında diyebilirim. Projeye hazırlanırken kim hangi rolü iyi oynar, doğru cast nasıl olur diye düşündük en çok, sonra cast oluşunca da ön okumaları da yapınca kendi kendimize vay ne kadar iyi olmuş dedik açıkçası. Akabinde doğru mekanlar ve doğru mesajları vermek için çok fazla zaman ve emek harcadık, izleyici üzerinde bırakacağı etkinin bizimkiyle aynı olmasını hayal ettik, hem aksiyon hem macera hem de eğlence.. Vizyon tarihi henüz belli değil.

Bumerang filminde izleyicileri nasıl bir konu bekliyor.Neler söylemek istersiniz?

Aksiyonun bir an durmadığı, sürekli kaostan çıkmaya çalışan kahramanların başka bir kaosa doğru sürüklendiği, hem aksiyon hem eğlencenin bir arada olduğu inanılmaz bir serüven aslında. Üç eski arkadaşın uzun bir aradan sonra yollarının tekrar kesişmesi ve yeniyle eski zaman arasında hayatlarındaki değişikliklerin bu kesişme itibariyle kendilerine getireceği bir sürü akılalmaz aksilik, olaylar zinciri ve eğlenceli aksiyon bu arkadaşların hasret gidermelerine tuz biber olacak.



Sinema dışında dizi düşünüyor musunuz. Üzerinde çalıştığınız projeler var mı?

Yapımcı olarak değil ama oyuncu olarak tabiki de düşünüyorum, Türkiye’ de inanılmaz güzel işler yapılıyor artık. Özellikle dizi sektörü gerçekten inanılmaz bir dönemde şu anda, sanıyorum her evde takip edilen en az 3-4 dizi vardır. Ben de öncelikle kendimi geliştirmek ve oyunculukları takip etmek için dizileri izliyorum, tabi aynı zamanda da keyif alarak izlediğim, takip ettiğim diziler de var. Film çekimi sebebi ile zamanım ve programım o kadar doluydu ki başka projeler için konsantre olamamak korkusu ile biraz çekimser davrandım, ama artık vizyona sayılı günler kala yeni projelere hazırım.

Sinema ve dizi sektörünün artık giderek dijitale kaymasını nasıl değerlendiriyorsunuz. Sizce televizyonlar artık bitiyor mu?

Türkiye’ de de dünyada da televizyon hiçbir zaman bitmeyecektir, dijitalleşme zaten günümüzün olmazsa olmazı haline geldi, her şeyi bir telefondan kontrol edip yönetebiliyoruz. Film izlemek dizi izlemek yada sosyal medyayı gündemi takip etmek çok kolay. Dijitale kayan işler olması güzel tabi birçok kaliteli yayına ulaşabiliyorsunuz birçok yerden ama televizyon tarafı başka sadece diziyi izlemek için değil, gelişmeleri takip etmek, dizilerde mekanların nasıl değiştiğini görmek de önemli. Dijital yayını izlemeyen izleyemeyen bir kesim olduğunu ve tv tarafının çok daha fazla insana ulaştığını kesinlikle unutmamak lazım.



Son olarak Sinemaport okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Kayhan Kılbaşoğlu olarak gerçekten kalıcı işlere imza atarak sektörde varlığımı göstermek ve sağlamlaştırmak istiyorum. Bunun için de programlarıma sadık kalarak projeleri titizlikle ve özenle inceleyip değerlendirdiğimi söyleyebilirim, beni izlemeye devam edin 😊

Alper Ergez - Sinemaport