Röportaj
11 Mayıs 2020
Dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs nedeniyle uzun zamandır hepimiz evdeyiz. Bu dönemi nasıl geçiriyorsunuz, neler yapıyorsunuz? Sıkılıyoruz ama dayanmaya gayret ediyoruz. Bu zamanı verimli hale getirmek bu süreçte kolay olmuyor. Play Station oynayarak ve televizyon izleyerek kendimizi mutlu etmeye çalışıyoruz.
Bu dönem bittiğinde ilk yapılacaklar listenizde neler var? En çok neleri özlediniz? Mesleğimi yapmayı çok özledim. İlk yapılacaklar listesinde tiyatroya geri dönmek, şarkı söylemek ve çok çalışmak var.
Oyunculuk serüveni nasıl başladı? Cumhuriyet Üniversitesinde Jeoloji okurken başladı. Önce üniversitenin tiyatro ekibinde ardından Sivas Devlet Tiyatrosunda yardımcı oyunculuk yapmaya başladım. Sonra Türker İnanoğlu'nun okulunun burs sınavını kazandım. Mezun olduktan sonra muhtelif dizilerde ufak tefek rollerde oynadım. Sonrasında hepinizin bildiği Poyraz Karayel ve farklı dizilerle devam ettim.
Sinema, tiyatro ve dizi oyunculuğu.. Hepsinde de izleyicinin beğenisini kazanan başarılı işlerde yer aldınız. Belli bir kariyer hedefiniz var mı yoksa şansa ve akışa mı bırakırsınız ? İşim beni istediği müddetçe devam etmek istiyorum. Sonu olan emekli olan bir iş değil. Sevdanız sürdüğü müddetçe devam eden bir iş. Bu yüzden spesifik bir kariyer planım yok.
Türk sinemasının geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz iyi işler çıkıyor mu sizce? Her mecrada olduğu gibi iyiler ve kötüler daima olacak. Zaman içinde çok iyi işler çıktı çok kötü işlere de tanıklık ettik. Türk ve dünya sineması önümüzdeki yıllarda da böyle devam edecek.
Sizi en çok etkileyen yerli/yabancı film listenizde hangi yapımlar var? Rocky serisinin ilk filmi, Godfather serisinin ikinci filmi çok etkilemiştir beni, Hayat Güzeldir ve Büyük Budapeşte Oteli. Yerli yapımlardan ise her daim izlediğim Muhsin Bey..
En çok etkilendiğiniz replik ve sahne hangisi? Muhsin Bey filminde Muhsin Bey'in hapisten çıktıktan sonra çiçeklerle konuştuğu sahne.
Özellikle oynamak istediğiniz bir karakter var mı? Özellikle oynamak istediğim bir rol yok. Ben şanslı bir oyuncuyum. Hep doğru işlerde güzel roller geldi. Bu yüzden şansıma güveniyorum ve bundan sonra gelecek işlerin, oynayacağım karakterlerin hoş karakterler olacağını düşünüyorum.
Türk dizi sektörünü ve yapılan işleri başarılı buluyor musunuz? Sektör hangi noktada? Buluyorum.. Özellikle dijital platform işin içine girdikten sonra süreler kısaldı. 120, 130 dakika işler olduğunda vakit sıkıntısı yaşıyorduk. Yönetmen istediği planı çekemiyor, oyuncu ezberini tam yapamıyor haliyle. Yapamamak beceriksizliğin değil çaresizliğin getirisiydi. Yayın süreleri azalınca daha özenli çalışacağız. İyi olan daha iyiye gidecektir.
Salgın öncesi “Üçü Bir Arada” tiyatro oyununuz izleyiciyle buluşuyordu. “Elvedalı Eyvallahlı Şarkılar” konseptiyle Müşkülpesent’de sahne alıyordunuz. Salgın süreci sona erip, kurallar kaldırıldığında devam edecek misiniz? İnsanlar izlemeyi, dinlemeyi istediği sürece ben de oynamaya ve söylemeye devam edeceğim. Hatta bunu aşkla bekliyorum bu dönem.
Röportaj : Elif Sevil Orhanlı - SinemaPort
Celil Nalçakan: “Şanslı bir oyuncuyum. Hep iyi rollerde oynadım”
Poyraz Karayel dizisinin fenomen karakteri Zülfikar’la gönüllere taht kuran başarılı oyuncu Celil Nalçakan SinemaPort ekibimizden Elif Sevil Orhanlı’nın sorularını cevapladı. Karantina günleri, projeleri ve sektöre dair samimi açıklamalarda bulunan Celil Nalçakan, koronavirüs dolayısıyla evlere kapandığımız bu günlerde özellikle çalışmayı çok özlediğini söyledi.
Dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs nedeniyle uzun zamandır hepimiz evdeyiz. Bu dönemi nasıl geçiriyorsunuz, neler yapıyorsunuz? Sıkılıyoruz ama dayanmaya gayret ediyoruz. Bu zamanı verimli hale getirmek bu süreçte kolay olmuyor. Play Station oynayarak ve televizyon izleyerek kendimizi mutlu etmeye çalışıyoruz.
Bu dönem bittiğinde ilk yapılacaklar listenizde neler var? En çok neleri özlediniz? Mesleğimi yapmayı çok özledim. İlk yapılacaklar listesinde tiyatroya geri dönmek, şarkı söylemek ve çok çalışmak var.
Oyunculuk serüveni nasıl başladı? Cumhuriyet Üniversitesinde Jeoloji okurken başladı. Önce üniversitenin tiyatro ekibinde ardından Sivas Devlet Tiyatrosunda yardımcı oyunculuk yapmaya başladım. Sonra Türker İnanoğlu'nun okulunun burs sınavını kazandım. Mezun olduktan sonra muhtelif dizilerde ufak tefek rollerde oynadım. Sonrasında hepinizin bildiği Poyraz Karayel ve farklı dizilerle devam ettim.
Sinema, tiyatro ve dizi oyunculuğu.. Hepsinde de izleyicinin beğenisini kazanan başarılı işlerde yer aldınız. Belli bir kariyer hedefiniz var mı yoksa şansa ve akışa mı bırakırsınız ? İşim beni istediği müddetçe devam etmek istiyorum. Sonu olan emekli olan bir iş değil. Sevdanız sürdüğü müddetçe devam eden bir iş. Bu yüzden spesifik bir kariyer planım yok.
Türk sinemasının geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz iyi işler çıkıyor mu sizce? Her mecrada olduğu gibi iyiler ve kötüler daima olacak. Zaman içinde çok iyi işler çıktı çok kötü işlere de tanıklık ettik. Türk ve dünya sineması önümüzdeki yıllarda da böyle devam edecek.
Sizi en çok etkileyen yerli/yabancı film listenizde hangi yapımlar var? Rocky serisinin ilk filmi, Godfather serisinin ikinci filmi çok etkilemiştir beni, Hayat Güzeldir ve Büyük Budapeşte Oteli. Yerli yapımlardan ise her daim izlediğim Muhsin Bey..
En çok etkilendiğiniz replik ve sahne hangisi? Muhsin Bey filminde Muhsin Bey'in hapisten çıktıktan sonra çiçeklerle konuştuğu sahne.
Özellikle oynamak istediğiniz bir karakter var mı? Özellikle oynamak istediğim bir rol yok. Ben şanslı bir oyuncuyum. Hep doğru işlerde güzel roller geldi. Bu yüzden şansıma güveniyorum ve bundan sonra gelecek işlerin, oynayacağım karakterlerin hoş karakterler olacağını düşünüyorum.
Türk dizi sektörünü ve yapılan işleri başarılı buluyor musunuz? Sektör hangi noktada? Buluyorum.. Özellikle dijital platform işin içine girdikten sonra süreler kısaldı. 120, 130 dakika işler olduğunda vakit sıkıntısı yaşıyorduk. Yönetmen istediği planı çekemiyor, oyuncu ezberini tam yapamıyor haliyle. Yapamamak beceriksizliğin değil çaresizliğin getirisiydi. Yayın süreleri azalınca daha özenli çalışacağız. İyi olan daha iyiye gidecektir.
Salgın öncesi “Üçü Bir Arada” tiyatro oyununuz izleyiciyle buluşuyordu. “Elvedalı Eyvallahlı Şarkılar” konseptiyle Müşkülpesent’de sahne alıyordunuz. Salgın süreci sona erip, kurallar kaldırıldığında devam edecek misiniz? İnsanlar izlemeyi, dinlemeyi istediği sürece ben de oynamaya ve söylemeye devam edeceğim. Hatta bunu aşkla bekliyorum bu dönem.
Röportaj : Elif Sevil Orhanlı - SinemaPort
