sinema port logo sinema port  logo

BİZİ TAKİP EDİN

Röportaj 25 Şubat 2021

Genç Oyuncu Caner Çeleksiz Sinemaport'a Konuştu!

Merhaba Caner Bey, Sinemaport'a hoş geldiniz, Nasılsınız? Öncelikle sizleri daha yakından tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Caner Çeleksiz Kimdir? Hoşbulduk, sizlerle olmak bana mutluluk veriyor. Umuyorum ki sizlerde iyisinizdir. Ben 91 yılı doğumlu, Antalya'nın Kaş ilçesi gibi küçük bir yerde büyümüş biriyim. Kaş'ta Turizm Lisesini bitirdikten sonra Konservatuvar eğitimi almak için İstanbul'a yerleştim. Lise yıllarında da oyunculuk hayali olan ama cesaret edemeyen biriydim. Cesaretimi toplayıp, daha önce büyük şehirde yaşamamış biri olarak tek başıma İstanbul'a gelmem gerçekten hayatımda yaptığım en büyük çılgınlıktı. Tek başıma eve çıkıp, sabah okula akşam işe gitmek durumunda kalıyordum. Eğitimim bittikten sonra tiyatro aşkıyla DT'de görev yapmaya başladım, ardından Gönül İşleri dizisi ile ilk kez kamera önüne geçip, Onedio Video ile tanınırlığımı arttırdım. Bir çok dizi, reklam ve sinema projesinin ardından da şu anki olduğum konuma gelebildim. Oyunculukla tanışmanız nasıl oldu? Sizi oyunculuğa iten sebep neydi? Oyunculuğa aslında ilkokul 8. sınıfta tiyatro müsameresi ile başladım. Sabah okul önünde İstiklal Marşını okuyup sırayla sınıflarımıza geçerken, Türkçe öğretmenimin beni çevirip “Tiyatroda yer almak ister misin?” sorusu ile tiyatro ve oyunculuk aşkı başladı. Ardından insanların doğruları görmeye ihtiyacı olduğunu ve bunu en iyi şekilde anlatma yolunun oyunculuktan geçtiğini gördüm. İnsanları, insanlara, insanlarla anlatma isteğim, girdiğim konservatuvar sınavını ilk seferde kazanmam ile daha da arttı ve devam etti. Şuan içinde bulunduğumuz Covid 19 süreci işinizi ve kişisel yaşamınızı nasıl etkiledi? Tüm sektörleri el altına alması gibi tiyatro ve setler de durdu. Gerçekten zor zamanlardı ancak bu durumu en iyi şekilde atlatanlardan biri olduğumu düşünüyorum. Evde kaldığım zamanlarda Paylaşımcılıksızlık isminde bir sosyal platform oluşturup, oradan reklam yazarlığı ve Youtube içerikleri çekmeye başladım. Youtube içeriklerinin yanı sıra yazdığım reklamlar ilgi çekti diye düşünüyorum. Karantina sürecinin azalması ile zaten setler tekrar çalışmaya başladı. Bugüne kadar Ayrılsak da Beraberiz, Gönül işleri, TRT kısa filmler ve daha bir çok dizide rol aldığınızı biliyoruz. Şimdilerde üzerinde çalıştığınız yeni projeleriniz var mı? Evet, şu an Yemin dizisin de Levent karakterini ve TRT1 ekranlarında ki Seksenler dizisinde Burak karakterini canlandırmaktayım. Seksenler dizisi gibi büyük bir kadroya sahip olan ekibe dahil olmak gerçekten gurur verici benim için. Ekim ayından bu yana iki dizi ile beraber çalışmaktayız, Şubat başı itibari ile de dahil olduğum bölümler yayınlanmaya başladı ve sezon sonuna kadar sizlerle olacak. Ek olarak yine karantina döneminde yazmış olduğum Karadelik isimli dizi için dijital platformlarla görüşmelerimiz devam etmektedir. Bu arada mobil uygulama olan ELEQ de bir dönem sunucu olarak da karşımıza çıkmıştınız. Peki sunuculuk düşünüyor musunuz? Tekrar böyle bir teklif gelse değerlendirir misiniz? Her gün aksatmadan canlı yayın sunmak gerçekten farklı bir deneyimdi benim için. Ve anlık olarak seyirci reaksiyonunu ekranlarda görmek, neredeyse tiyatro heyecanını tekrar yaşatıyordu diyebilirim. Canlı bilgi yarışması formatı bir döneme damgasını vursa da o format neredeyse unutulup gitti. Ancak tekrar böyle bir platform oluşur ve teklif gelirse tabii ki de dahil olmak isterim. Bildiğiniz gibi pandemi sürecinden en çok etkilenen alanlardan biri görsel sanatlar oldu. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz? Kapalı alandaki turizm mekanlarının açık olup, tüm görsel sanat faaliyetlerinin kapatılması tabii ki de bizleri üzdü. Ancak oyuncular olarak tedbirlere ilk özen göstermesi gerekenler tabii ki de bizleriz ve bu süreci atlatmak için de elimizden geleni yaptık. Her şeyin başı sağlık. Sinema ve dizi sektörünün artık giderek dijital platformlara yayılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce avantaj ve dezavantajları var mı? Ayrıca sizde dijital platformlarda yayınlanacak bir projede yer almak ister misiniz? Nasıl ki önceden radyo yayınlarının yerini televizyonlar aldıysa, gelecek için de televizyonların yerini, elimizde tuttuğumuz tabletlerin ve telefonların alması kaçınılmaz. Bu yüzden buna karşı çıkmak yerine ayak uydurulması gerektiğini düşünüyorum. Nasıl ki radyo yayınları halen devam ediyorsa, tiyatroya halen gidiliyorsa, televizyon ve sinema da asla bitmeyecektir. Teknolojinin gelişmesi ve bu gelişmeye ayak uydurmak herkes için avantaj olacaktır. Onedio Video ile 3 yıl dijital platformda yer aldım, yine bir proje gelse seve seve yer alırım. Kendinize belirlediğiniz mesleki bir hedef var mı? Ne yaparsam bunu başardım diyebilirsiniz? Aslında eğitim ve daha sonraki 2 yıllık dönemde bir çok sektörde yer aldım. Sanırım şu an doğru mesleği yapıyorum. Ancak uzay bilimi ile ilgilenmek isterdim. Uzay konusunda gerçekten sonsuz bir merakım var ve yakından takip ederim. Eğer Türkiye'de kurulan uzay ajansında eleman açığı olursa ve oyunculukta daha ilerleyemeyeceğimi anlarsam, sektörümü değiştirebilirim. :) Sizi biraz da sosyal açıdan tanıyalım. Oyunculuk dışında boş zamanlarınızda neler yaparsınız. Başka bir ilgi alanınız, merakınız var mı? Boş zamanlarımda karantinanın etkisiyle de genelde bilgisayar oyunu oynarım. Gerçekten bir gamer'ımdır. Online veya story oyunları ile günümü geçiririm. Veya kendi kanalımdan Twich yayınları yaparım. Arkadaş çevrem ile zaman zaman görüşebiliyoruz ama boş vaktim şu zamanda hiç olmuyor. Sürekli setlerde veya proje başında olmayı seviyorum. Son olarak Sinemaport okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz? Karantina veya farklı etkenler gibi, ilerlemeniz gereken yolda çok ama çok engeller çıkacaktır. Önemli olan onları ne kadar fırsata dönüştürebildiğiniz ve engellere yenik düşmeden ne kadar hedefinize odaklandığınızdır. Gelecek için koyduğunuz hedeften asla vazgeçmeyin, ne olursa olsun her zaman onun için ilerleyin. Sizlere bir şeyler ulaştırmak, eğlendirmek, aydınlatmak için çalışan bizleri de unutmayın, takipte kalın. Sizlere ve Sinemaport ekibine çok teşekkür ederim. Her röportajın sonunda olduğu gibi ustamın sözüyle kapatmak isterim. “Oyuncu olmasaydım, çocuk olurdum oyunlar oynamak için.”