Güzel Sunucu Saadet Özsırkıntı, Sinemaport’un Konuğu Oldu!

Merhaba Saadet Hanım Sinemaport'a hoş geldiniz. Nasılsınız, öncelikle sizleri daha yakından tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Merhaba, hoşbuldum :) Çok şükür diyelim sağlığım ve sevdiklerimin sağlığı iyi.. Şu dönemde en önemli olan da bu aslında benim için. Umarım sizler de iyisiniz :) Siz beni Tv8 ekranlarından tanıyorsunuz ama ben size kendimden bahsedecek olursam; Adana'da doğdum ve büyüdüm. Sonrasında üniversite için İstanbula geldim. Koç üniversitesi ve Maltepe üniversitesinde eğitim aldım. Bir dönem Londra’ya gittim. Sonrasında da Uğur Dündar ve Müjdat Gezen’in sunuculuk okuluna gittim. Şuan 30 yaşındayım. Ve hala hayallerimin peşinden gidiyorum :) Medya sektörü ile tanışmanız nasıl başladı? Ben üniversite yıllarımda aynı zamanda sunuculuk eğitimi aldım. Ve aslında orası bana en büyük şans ve kapı oldu. Oradaki hocam sayesinde CNN Türk’de çalısmaya başladım ve sonrası zaten ilerledi. Yani en başında işin pişme kısmında ekran arkasındaydım. Editörlük, programın hazırlanması, haber yazma ve bunun gibi birçok şeyi öğrendim. Sonrasında da ekran önüne geçiş yaptım. Şuan içinde bulunduğumuz Covid 19 süreci işinizi ve kişisel yaşamınızı nasıl etkiledi? Aslında bakarsanız bütün dünyayı sarsan bir hastalık bu.. Hayatımız boyunca aklımıza gelmeyecek şeyler yaşadık ve yaşıyoruz. Evlerde kaldık aylarca.. Hala rahatça sosyalleşemiyoruz. Ve bu durumdan dolayı artık insanlar biraz daha gerginleşmeye başladılar gibi geliyor. Ve tabii ki bu gerginlikteki en büyük etken bu hastalık bana ve sevdiklerime bulaşır mı?! Hakikaten çocuklarımıza anlatacağımız çok garip ve inanılmaz zor süreçlerden geçiyoruz. Dileğim bir an önce bunun bitmesi tabii ki... İş olarak da artık seyircili bir programda olmak çok ama çok zor... Seyirci olmadan da o sıcaklığı almak cok zor. O Ses Türkiye’de mesela nasıl olacaktı bilmiyorum olsaydı. İlk defa bu sene izleyici karşısına çıkamayacağız mesela... Herkese olduğu gibi medya sektörünü de oldukça sarsan bir süreç aslında. Bugüne kadar sizleri çeşitli programlarda sunucu olarak izledik ve son olarakta O Ses Türkiye’de izlemekteyiz. Peki sunuculuk dışında oyunculuk yapmayı düşündüğünüz oldu mu ve böyle bir teklif gelse değerlendirir misiniz? Evet 6 yıldır Tv8'deyim. Birçok program sundum ve ek olarak Tv8 dışında da bir çok gecenin sunumunu üstlendim. Çok severek, özeriyle ve bağlılıkla yaptığım bir meslek benim için bu. İşime gerçekten aşığım :) Oyunculukla ilgili çok fazla teklif geldi ve belkide cok büyük şansları kaçırmıs olabilirim :) Fakat oyunculukta hakikaten çok emek vermeniz ve çok sevmeniz gereken bir meslek.. Şuana kadar düşünmedim. Özellikle dizi oyunculuğu ama sinemaya çok sıcağım. Güzel, içime sinen, hoş bir iş birliği olursa sinema filmi neden olmasın :) Bana da farklı bir alanda bir deneyim olmuş olur. Tv8 ile tanışmanız nasıl oldu. Biraz bahsedebilir misiniz? Hayatımda ki en ilginç anlardan biridir.. Ben bir haber kanalında muhabirlik yapıyordum. Ve oradaki bir arkadaşım tv8’i daha yeni sevgili Acun Ilıcalı aldığında oraya geçmiş. Birgün program müdürünün odasının önünden geçerken tesadüfen bir soruyla karşılaşıyor; ‘’bildiğin yeni bir ekran yüzü var mı?’’ Arkadaşım Ziya da sağolsun hemen benden bahsediyor. Fakat bu anlar gerçeklesirken diğer yandan herşeyden habersiz olan ben arkadaşlarımla Yetenek Sizsiniz izliyoruz... O an da arkadaşım ‘’ya Saadet keşke Acun’un programlarında olsan. Sana çok yakışır’’ diyor. Ve saatler sonra benim haber müdürüm beni arıyor ve Acun Medya’dan numaranı istediler diyor. Ben telefonda zıplayarak inanamadığımı ve olayları anlatıyorum :) sonrasında Acun bey ve Ebru hanımla bir toplantı yapıyoruz. Ben bir program denemesi çekiyorum ve sonraki hafta programım başlayarak Acun Medya ailesine girmiş oluyorum. TV programı sunuculuğunun güzel ve zevkli tarafları var elbet. Peki bu mesleğin zorlukları nelerdir. Bu mesleğe ilgi duyanlar kendilerini nasıl hazırlamalıdır? Biraz bahsedebilir misiniz? Aslında çok zorlu denebilecek yanları yok benim için sadece; ekranda olduğunuz için kendinizi çok geliştirmeniz gerekiyor, attığınız adıma dikkat etmeniz gerekiyor. Bence gerçekten sunuculukla  ilgili bir eğitim almanız gerekiyor. Programa göre değişir ama çok uzun saatler çalışabiliyorsunuz, hasta olsanız ayakta olmak zorundasınız, kötü bir haber alsanız belli etmemek zorundasınız. Bu yanları evet gerçekten çok zor. Kariyerinizde kendinize belirlediğiniz bir hedefiniz, hayaliniz var mı? Hayalsiz olur mu? :) En güzel şey hayal kurmak ve onların bir bir gerçeklestigini görmek... Hırslı bir yapıya sahip değilimdir. İlla ki böyle olacak, şu zamanda bu olacak demem. Ama tabii ki bana ait, tamamen içeriğini benim hazırladığım bir formatı, programı sunmak istiyorum. Çalışma hayatınızın dışında boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir ilgi alanınız merakınız var mı? Paylaşabilir misiniz? Arkadaşlarıma ve aileme çok düşkünüm o yüzden boş vakitlerimde yalnız kalmak istemiyorsam ya arkadaşlarımlayım ya da ailem yanımdaysa onlarla olurum. Zaman bulduğumda bakımım için zaman ayırıyorum, kitap okumayı gerçekten çok seviyorum. Ve tabii ki spor yapmak en en sevdiğim ve vaktimi iyi şekilde değerlendirdiğim ilgi alanım olabilir. 2015 yılında 3.Dijital Dünyanın Enleri Ödül Töreninde, Yılın En İyi Çıkış Yapan Program Sunucusu olarak seçildiniz. Nasıl bir duygu, o an neler hissettiniz, biraz bahseder misiniz? Ah! Bana ne güzel bir günü hatırlattınız. Öncelikle teşekkürler bunun için. Hayatımda aldığım en değerli hediye olabilirdi. Emeğime, işime saygıma, işimi sevmeme verilen bir hediyeydi benım için. Kendimi o kadar mutlu hissetmiştimki hemen ailemle paylaşmıştım. Zaten ödülü almaya gittigimde de annem bana eşlik etmişti. Bir yandan da onları gurulandırdığım ve inandığım şeyin arkasından giderek ‘’bakın ben bir şeyler yapıyorum’’ demek çok güzel bir histi. Umarım niceleri olur... Gerçekten başkaları tarafından beğenilmek, takdir edilmek çok güzel bir duygu. Son olarak SinemaPort okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz? Sinemaport okuyucularına, tanımayanlar varsa çok memnun olduğumu, kendilerine çok ama çok iyi bakmalarını, hayal kurmaktan korkmamalarını ve bir şey istiyorlarsa temiz bir kalple onun peşinden gitmelerini söylemek istiyorum. Ve tabii ki pandemi sürecini sağlıkla atlatmalarını diliyorum. ALPER ERGEZ - SİNEMAPORT