Marka Danışmanı ve Stilist Çağatay Görgen Sinemaport'un Konuğu Oldu!

Merhaba Çağatay Bey, SinemaPort'a hoş geldiniz. Nasılsınız, sizleri daha yakından tanıyabilmemiz için biraz kendinizden bahseder misiniz?

Sinemaport ailesi olarak benimle röportaj yapmak istemeniz beni çok mutlu etti. 2 Şubat 1993 Adana doğumluyum. Keyifli ve anlayışlı bir ailede dünyaya gelmenin şansı oldu hep üstümde 2011 yılında Bahçeşehir Üniversitesi sinema tv ile İstanbul’la tanışmış oldum. Aileden gelen özgüvenimle ve cesaretimle hareket edip özgür yaşamda neler yapabileceğimi buldum. 2015 yılında mezun oldum. Fakat 2014 yılında okulumum desteğiyle Ay yapım Karadayı dizisinde çalışmaya başladım, aslında staj gibi olmuştu. Ve ardından sektörde yer edinip sürekli çalışıp hedefime doğru ilerliyorum.

Çağatay Görgen & Hilal Altınbilek

İçinde bulunduğumuz pandemi süreci sizin için nasıl geçiyor neler yapıyorsunuz?

Pandemi süreci herkes gibi beni de çok etkiledi. Ama dünya sağlık açısından sadece bir süre kendi kendimizle kalmamızı sağladı. Tamamen durduğuna inanmıyorum. Bu bir süreç ve geçecek. Kendimle kalmaktan kastettiğim düşüncelerimi, yapabileceklerimi, ne istediğimi daha net belirleyip o yönde ilerlememi sağladı. Bol bol çalışıyorum. Tabii çalışırken sosyal mesafemi ve hijyenimi sağlayarak :) Biraz sanırım bana yaradı diyebilirim. Üretkenliğim ve fikirlerimin farkına varmaya başladım.

Marka Danışmanlığı yaptığınızı biliyoruz. Biraz bahsedermisiniz? Neler yapıyorsunuz ve kimlerle çalışıyorsunuz? Ayrıca zorlandığınız zamanlar oluyor mu?

Marka danışmanlığı olarak firmanın satış hedefine uygun katalog çekimlerinin stil danışmanlığını yapıyorum. Zorlandığım anlar çok nadiren oluyor sonuçta severek yaptığım bir iş. Sadece tek farkı normalde dizi sinema reklam çekimlerinde karakter üzerinde yapıp buralarda markanın istediği satış hedefli görselleri çıkartmak. ’’Catch’’ markasıyla ve modacı Yağmur Ercan’ın kurduğu ‘’Yoefashion House’’ ile tatlı bir başlangıç yaptık.

Geçmişte bir dönem sigortacılık sektöründe de görev aldığınızı biliyoruz. Bu sektörden stilist- marka danışmanlığına geçiş nasıl oldu?

Aslında sigortacılık sektöründe çalışıp buraya geçmişliğim yok. Kendi mesleğimin yanı sıra ailemin ek gelir sağlayabileceğim bir iş yeri açmak istemesi üzerine sigortacılık işim oldu. Babam özellikle bir sigorta acentesi açıp yaptığım işe destek sağlasın ve belirli bir yerim olsun istedi. Dünyanın bin bir türlü hali var. Biraz garantiye almak istedi desem daha uygun oldu. Zaten ailem ilgileniyor sadece isim olarak ve evrak üzerinde resmi olarak  bana ait.

Bu arada bugüne kadar daha çok kamera arkasında, sahne arkasında görev aldığınızı biliyoruz. Ancak görselliğiniz de  gayet başarılı ve hatta ekrana yakışan bir yüzünüz var. Tüm bunlara dayanarak kamera önünde olmayı düşündüğünüz oldu mu hiç? Mesela böyle bir teklif  gelse cevabınız ne olur?

Kamera önünde olmak şuan herkesin isteyeceği birşey. Fakat işimi o kadar çok seviyorum ki extra acaba şu da olsa mı diye düşünmedim. Bence herkes tek bir işte odaklanıp üstünde çalışıp başarılı olmaya çalışması daha önemli. Bugün kamera önü yarın başka bir şey yaparak ister istemez dağılır insan. Ve başarı çok az olur. Özellikle bu sektörde adının bilinmesi tek bir iş yaparak olur. Yani bu diyince "aaa evet bu işi yapar" denmesi ve üzerine sizin de çalışıp bir şeyler eklemeniz başarıya götürür. Teklif aldığım zamanlar oldu tüm yönetmen, yapım, cast direktörleri beraber çalışıyoruz sonuçta. Ben hiçbir şey için olmaz demem doğru zamanda doğru teklifler değerlendirilir fakat asıl yaptığım işten uzaklaştırmaz beni.

Çağatay Görgen & Neslihan Atagül

Kendinize belirlediğiniz mesleki bir hedef var mı? Ne yaparsam bunu başardım diyebilirsiniz?

Şuan hedefime yürüyorum aslında. Sınırlandırıp bu olursa başarırım yada başardım diyemem. Gittiğiniz yoldan ve yaptıklarınızdan eminseniz o hedefe gidiyor demektir. Hedefe varmak kelimesi de benim hayatımda yok. Hedef başarıdır başarıda katlanarak olur sonu ve sınırı yoktur.

Sizi biraz da sosyal açıdan tanıyalım. Boş zamanlarınızda neler yaparsınız başka bir ilgi alanınız, merakınız var mı?

Boş zamanlarımı ailemi görmeye Adana’ya giderim ve arkadaşlarımla görüşürüm. Kendimle ilgilenmeyi tamamen baş başa kalıp o an içimden geleni yapmayı seviyorum. Ev eşyalarına merakım vardır mobilya mağazası gezmeyi seviyorum. Anlık gelişir hepsi.

Son olarak sizi sevenlere ve SinemaPort okuyucularına neler söylemek istersiniz?

Tüm sinemaport ailesine ve benimle röportaj yapan Alper Ergez’e teşekkür ediyorum. Okuyucularımızın da ne kadar zor süreçler geçirsek de pes etmeden ilerlemelerini, hedeflerine koşmalarını ve en önemlisi içlerindeki umudun, tükenmesine, yitirmesine izin vermemelerini temenni ediyorum.

Sinemaport - Alper Ergez