sinema port logo sinema port  logo

BİZİ TAKİP EDİN

Röportaj 03 Ocak 2021

Öğretmen Dizisinin Salih'i Furkan Eroğlan Sinemaport'un Konuğu Oldu!

Yakın zamanda reytingleri çok iyi giden bir dizideydin. Geri dönüşü nasıldı?

Öğretmen dizisi benim için çok değerli ve keyifle içinde bulunduğum bir projeydi, her anından çok farklı deneyimler kazandığım ve ölene kadar da unutmayacağım bir işti. İzleyicinin de geri dönüşü ve tepkileri her zaman çok farklı ve iyiydi, salih karakterini başta benimseyemeseler de sonradan biinlerce sevgi dolu samimi mesajlar aldım, bu da benim için çok değerliydi. Oyunculuk hayalin nasıl başladı?14 yaşımda iken, solo bir tiyatro oyunu izlemiştim orada ki karakteri canlandıran kişi beni çok etkilemişti, oyunun bazı dakikalarında gözlerimi kapatıp kendimi o sahnede hayal etmeye başlamıştım. Her şey böyle başladı diyebilirim.

Bir projede yer alırken dikkat ettiğin kriterler var mı? Varsa neler?

Tabiki de var fakat en çok dikkat ettiğim nokta o işin hikayesi ve karakterin hikayesi, okuduğumda bana ne hissettirdiği ve benim o karakteri izleyiciye nasıl yansıtabileceğim.

Örnek aldığın bir oyuncu var mı?

Çok sevdiğim iki aktör var, Jake Gyllenhaal ve Ryan Gosling, Sadece oyunculuk yönünden değil birçok yönden bana samimi geliyorlar, kendimden bir şeyler bulabiliyorum.

Televizyon, sinema, tiyatro oyunculuğunun sana göre farkları nedir?

Televizyon da, bana göre o işin kaliteli olmasından daha çok insanların zayıf noktalarına odaklanıp oradan izleyici yakalamaya ve ne kadar para getiriyor bunu önemsiyorlar. Sinema ise içinde daha fazla gerçek hayat hikayesi barındıran işlere imza atabilmeye olanak sağlıyor ve bence daha samimi, en önemliside gerçek. Tiyatro hakkında bir şeyler söyleyebilmek için henüz fazla deneyimsizim, ama izleyici tarafından değinecek olursam bana göre inanılmaz zor ve takdir edilmesi gereken bir dal.

Sektörün en acımasız yanı nedir?

Bir kaç kelime ile özetlersek; Anlık yükseliş ve aniden unutulma durumu, ve en çok rastladığım şey ise riyâkarlık.

Karakter önüne geldiğinde, nasıl bir çalışma yaparak onun ruh haline giriyorsun?

Aslında yaptığım ilk şey karaktere sorular sorarak onunla iletişim kurmaya ve onu anlamaya çalışıyorum, daha sonra ona hak verip benimsiyorum, sonrasında ise daha sağlıklı bir yol izleyebiliyorum.

Dönüm noktan neydi?

Bundan 3 buçuk yıl önce istanbulda bir kafede çalışıp orada kalıyordum, bir gün bardak silerken, o kafenin sosyal medya danışmanıyla denk geldik ve tanıştık, her şey böyle başladı diyebilirim ve zamanla değişti, sanırım benim dönüm noktam buydu.

Son olarak sinemaport takipçilerine ne söylemek istersin?

Denemekten asla vazgeçmeyin ve hata yapmaktan korkmayın, korkularınızın üstüne gittikçe siz daha da güçleniyorsunuz. Röportaj: Mehmet Çelik