sinema port logo sinema port  logo

BİZİ TAKİP EDİN

Röportaj 25 Mart 2021

Sevinç Kumaş: Sahnede Olmak Başka Bir Boyut, Haz ve Aşk!

Oyunculuk hayatına sahne ile başlayan ardından kamera önünde devam eden Sevinç Kumaş, birçok farklı karakterle evlerimize girmiş ve sergilediği oyunculuğu ile birçok izleyicinin beğenisi kazanmış bir oyuncudur. Sinemaport’tan Meryem Tanrıverdi’ye konuşan Sevinç Kumaş, oyunculuk kariyeri hakkında bilgilerini, düşüncelerini paylaştı. Öncelikle merhaba. Nasılsınız, pandemi sürecinde neler yapıyorsunuz? Merhaba, iyi diyelim iyi olsun :) Pandemi sürecinin ilk altı ayı fena geçmedi aslında. Mümkün olduğunca her günümü hobilerime yoğunlaşarak geçirmeye çalıştım. Ertelediğim bazı aktivitelerle uğraşıp, eksiklerimi tamamlamaya çalıştım. Okumak isteyip, sıraya koyduğum kitapları okudum. İzlemeye fırsat bulamadığım filmleri izledim. Bir ara kilo aldım ama sonra verdim : )) Çekimlerine ara verdiğimiz dizimiz tekrar sete çıkınca da ilk altı ay biraz daha kolay geçmiş oldu. Ancak son altı ayda ise ha bitti ha bitecek diye beklediğimiz pandemi illeti biraz tat kaçırdı. Ne kadar evcimen bir insan olsam da, ailemi, arkadaşlarımı özledim. İnsan özgürce dışarıda gezmek, sinemaya gitmek ve oturup bir mekanda kahve içmek istiyor : )) Neyse ki artık yaz mevsimleri geliyor ve kısıtlamalar yavaş yavaş kalkıyor. Ben de bu günleri orman yürüyüşleri yaparak geçiriyorum. Umarım sürecin sonuna gelmişizdir. Ve hepimiz artık tamamen kurtuluruz bu durumdan. Bu yaz evlendiğinizi biliyoruz. Eşinize ve size mutlu bir hayat dileriz. Evlilik nasıl gidiyor? Evet. Süreçten dolayı düğünümüzü nasıl yapacağız diye düşünürken her şey umduğumuzdan daha güzel oldu. Evlilik güzel gidiyor, iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Oyunculuğa başlama süreciniz nasıl oluştu. Kardeşiniz Sebahat Kumaş ile birbirinizi etkilediniz mi? Çok küçük yaşlarda orta oyunlarında oynayarak başladım aslında. İlkokuldan itibaren biliyor ve istiyordum oyunculuk yapmak istediğimi. Ortaokul ve Lise yıllarında hepimize sorulan “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna hep “Oyuncu olacağım” diye cevap verirdim : )) Benim için kesin ve netti. Bu yolda yürüdüm. 2008 yılında Şahika Tekand Stüdyo Oyuncuları’nın seçmelerini kazandım ve İstanbul’a geldim. Böylelikle akademik eğitim sürecim başlamış oldu. Sonrası zaten tiyatro, reklam ve dizi derken çorap söküğü gibi geldi. Kardeşimle birbirimizi fazlasıyla etkiledik. İkimizin de oyuncu olması harika bir şey. Oyunculuk dışında yaptığınız ya da yapmak istediğiniz bir iş var mı? Şu an oyunculuk dışında başka bir iş yapmak istemiyorum bu işi çok seviyorum. Ama gelecekte bir gün fırsat olursa ticaret ile ilgilenebilirim. Yatkın olduğumu düşünüyorum : )) “KARAKTERLERE HAYAT VERİRKEN ONLARDAN DA ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM” Tiyatroda oynamayı düşünüyor musunuz? Evet tabi ki isterim tiyatroda yer almayı. Zaten daha önce defalarca oynadım tiyatroda. İzmir Uğur Mumcu Şehir Tiyatrosunda başlayıp daha sonra İstanbul’da Tiyatro Non Profesyonel ve Tiyatro Kalemi gibi özel tiyatro topluluklarıyla bir çok oyunda sahne aldım. Sonra kamera önüne geçince tiyatroya ara vermiş oldum. Ama tabi ki tekrar sahneye çıkmak isterim. Sahnede olmak başka bir boyut, başka bir haz, başka bir AŞK. Oyunculuk sektöründe sizi en çok zorlayan durum nedir? Oyunculukta beni en çok zorlayan durum “Setin ilk günü ve ilk sahnem” diyebilirim : )) Tabi ki bu çok tatlı bir zorlanma anı. Heyecanlı ve eğlenceli : )) Oyunculuk sırasında kendinizi en rahat hissettiğiniz ve oynarken kendinizden parça koyduğunuz rol hangisiydi? Şu ana kadar birçok karaktere hayat vermeye çalıştım. Hepsini de severek oynadım. Her birine farklı duygular yükledim. Ben o karakterlere hayat verirken onlardan da çok şey öğrendim. Hiçbirini ayıramam ama son oynadığım dizi olan Zalim İstanbul’daki “Başak” karakterine henüz doyamamıştım diyebilirim. “TELEVİZYON KANALLARI VE DİJİTAL PLATFORMLAR ARASINDAKİ REKABETİN OLUMLU SONUÇLARI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM” Türkiye’de dizi sektörü de yavaş yavaş dijitale taşınmaya başlıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Dijital platformlardaki dizilerimizin artması sadece biz oyuncular için değil sektörü oluşturan tüm çalışanlar için önemli bir kazanım. Dijital platformlar genişledikçe üretilecek proje sayısı artacak ve seyircilerimizle buluşma seçeneklerimiz çeşitlenmiş olacak. Eğer bu projeler kaliteyi de yukarıya doğru taşırsa seyircilerimizde memnun kalacaklardır. Televizyon kanalları da platformlarla birlikte bir rekabet içinde olacaklar ve bu rekabetin çok olumlu sonuçları olacağını düşünüyorum. En büyük hayaliniz ve gerçekleştirmeyi düşündüğünüz projeler nelerdir? Hayalin bana kalsa olmaz mı? : )) Konuşup büyüsünü bozmak istemiyorum : )) Unutamadığınız bir anınızı paylaşmak ister misiniz? Aslında bunu tek bir anı olarak yanıtlamak istemem. Oyunculukla birlikte hayatın bize sunduğu çok güzel anlar var. Sosyal hayatımızda izleyicilerimizle karşılaştığımız anlar… Yaşlı bir teyzenin oynadığım kötü karaktere olan tepkisini bana söylenerek (!) göstermesi… Trafikte ilerlerken çiçek satan küçük bir kızın oynadığım karaktere hayranlığı sebebiyle çiçekleri hediye etmek istemesi gibi çok güzel ve değerli anlar ve anılar… Bu röportaja bir soru ekleyecek olsaydınız bu soru ne olurdu? En sevdiğiniz yemek, en sevdiğiniz tatlı gibi sorular sormak isterdim. Çünkü yaşasın yemek yemek. : ))