sinema port logo sinema port  logo

BİZİ TAKİP EDİN

Büyüteç 05 Ekim 2021

SİNEMANIN DİLİ: SİNEMATOGRAFİ

Merhabalar. Bu köşemizde sizlere sinema sektöründeki terimlerden bahsedeceğim. İlk olarak bahsetmek istediğim terim sinemanın da dili diye tabir edebileceğimiz sinematografi.

Sinematografi, aynı zamanda “görüntü yönetimi” demektir. Görsel olarak hikâye anlatma sanatıdır. Film, hikâyenin betimlenmiş ve görsel şekilde sunulmuş hâlidir. Sinematografi de bu hâli, izleyiciye en iyi şekilde aktarılması için uygulanır.

Kökeni Yunancadan gelir. (kine: hareket, garphos: yazmak-çizmek) İşin özü film çekmek ve çekim yapmaktır. Geniş bir kapsamdan bakacak olursak da görüntüyü kaydederken ışıklandırma, kamera ve hareket seçeneklerini doğru kullanma sanatıdır. Bir film aşamasında sinematografi önemli bir yer kaplar. Çünkü aktarılmak istenen duygu ve durumlar sinematografi sayesinde izleyiciye ulaşır. Başarılı bir görüntü yönetmeni, bazı basit kuralları uygulayarak filmi daha heyecan verici ve etkili bir hâle getirebilir. Yani sinematografi kameranın önünde bulunanları görüntülemekten daha öte bir şeydir.

Biraz geçmişe gidelim ve 1800’lerin başına bakalım. O dönemlerde fotoğraf çekimi vardı. Tam tarihi bilinmese de 1826 veya 1827 yılında Joseph Nicéphore Niépce ışığa duyarlı bir levha üzerinde kalıcı görüntüler elde etti. Zaman ilerledikçe “hareketli resim” sanatı ortaya çıktı. Bu ise daha geniş kapsamlı bir fotoğraflama ve estetik bilgisi gerektirdi.



Tarihe geçmiş ilk film 1895 yılında Lumiere Kardeşlerin yaptığı “Duvarın Yıkılışı” oldu. Bu dönemlerde görüntü yönetmeni aynı zamanda filmin yönetmenliğini de yapıyordu. Yani filmin kameramanı ve yönetmeni aynı kişiydi. Zaman ilerledikçe bu iki işin de farklı bir uzmanlık gerektirdiğinin fark edilmesi, sinema sanatının gelişmesi ve teknolojinin ilerlemesi ile bir ayrım oluştu. Çünkü başlı başına sinematografi çok fazla teknik bilgi gerektiriyordu. (ışıklandırma, görüntü açısı vb.)

1919 yılına geldiğimizde ise bir ilk gerçekleşti ve Hollywood’da bugün devamlılığını sürdüren American Society of Cinematographers (Amerikalı Görüntü Yönetmenleri Topluluğu- ASC) oluştu. ASC, aynı zamanda dünyanın ilk meslek gruplarından biri olması bağlamında da önemlidir. Amaçları, görüntü yönetmenlerinin filme verdiği katkıyı ortaya koymaktı. Sinematografi, özgün bir eser ortaya koymak için güçlü bir yaratıcılık ve yorum ister. Bir bakıma sinematografinin amacının görsel bir dünya yaratmak olduğunu düşünebiliriz. Eğer bir filmin sinematografisi başarılı değilse oyuncular, kameralar, konu ne kadar başarılı olursa olsun film geride kalmış olur. Sebebi hissiyatın, betimlemelerin izleyiciye geçmemiş olmasıdır. Bu bağlamda da fotoğrafçılığın bir kategorisi değildir.  Jean-Luc Godard’ın da dediği gibi “Fotoğraf gerçektir, sinema ise saniyede yirmi dört kere gerçektir.”



İsveçli başarılı yönetmen Ingmar Bergman bir söyleşide belirttikleri aslında bazı şeyleri özetlemiştir: “Görüntülerin de tıpkı sözcüklerin sesine, dizilimine göre ritmi, melodisi, anlamı değişen şiirler misali tarifi mümkün olmayan mistik bir ruhu var. O tuhaf gezegende hayatından isteyerek ama biraz da ürkerek uzaklaşan seyirci, perdeden yansıyan gölge, ışık, söz, müzik, ses oyununun aktörleriyle birlikte kendine hülyalı bir yuva kurar. Orada suretinin farklı hâlleriyle, bakmadığı için göremedikleriyle karşılaşanlar, dünyanın büyük aynasında insanın hakikatini görebilme şansına sahip olurlar. Bu hem sinema sanatı hem de biz sıradan “oyuncular” için fevkalade ayrıcalıklı bir buluşmadır. Ve bu oyunun kurucusu elbette imgeleri usta ve zarif bir nakkaş gibi hafızalara işleyebilen yönetmendir.”

Sinematografinin önemini ve izleyicide bıraktığı hazzı anlamak için Rodrigo Prieto ve Martin Scorsese’nin görüntü yönetmenliğini üstlendiği The Slience’ı izleyebilirsiniz. İzlerken anlatılan hislerin size geçimi ve sizde bıraktığı duygulardan da sinematografinin önemini anlayabilirsiniz.

Sinematografiyi daha iyi anlamak adına yazdığım bu yazıyı beğendiğinizi umuyorum. Eğer merak ettiğiniz farklı terimler varsa mail üzerinden ulaşabilirsiniz. 

Güzel filmlerde buluşmak dileğiyle…

Meryem Tanrıverdi