sinema port logo sinema port  logo

BİZİ TAKİP EDİN

Eleştiri 19 Haziran 2020

Zeki Demirkubuz ''Kader'' Filmini İnceledik

Birçok insan bizi sever, biz ise bir başkasını ve o bir başkası da bir başkasını. Bazen kaybettikçe çoğalırız, bazen de kaybettikçe daha da azalırız. Bekir’in bir ‘’umut’’ uğruna her şeyini feda edişini, kendisinden ödün verdiği her seferinde ona daha da bağımlı hale gelişini, onu defalarca üzen birini defalarca severek platonik sevginin getirdiği en elzem sonun Bekir’in son sahnede dediği gibi ‘’ bir köşede kafama sıkarım’’ olduğunu anlıyoruz.Kader filminde aşk temasını ele alıyor ancak bunu alışılagelmişin dışında duygusal bir romantizm ile değil tek taraflı aşk üzerine bir insanın genel aile ahlaklarının, kendi benliğinin bile üzerinde tüm tabularını yıkarak bir nevi bir insanın bir insana bağımlılığını anlatıyor.Filmin ana kahramanları Bekir ve Umut’ tur. Bekir’in karakter özelliklerini Umut’tan önce ve sonra diye ikiye ayırmak gerekir. Bekir, Umut’a âşık olmadan önce sakin, çekingen, utangaç bir yapıya sahiptir ancak Umut’tan sonra olduğundan çok farklı bir kişiliğe bürünmüş başına gelen her kötü olayın dönüm noktasında ve Umut’a her gittiğinde bu yapı daha da artmış ve bozulmuştur. Umut’un ise karakteristik yapısı ve içinde bulunduğu aile yapısı bizim bildiğimiz genel aile yapısından uzaktır. Dağılmış bir aile hayatı ve buna paralel olarak gelişen karakteristik bir yapıya sahiptir. Filmde değindirilen bir başka noktada o dönemki toplumun mahalle kültürü ve aile yapılarından bahsediliyor. Filmde en iyi, varlıklı gösterilen Bekir’in aile yaşantısında bile zorluklar ve aile içinde kopukluklar vardır. Ailesi ile yemekten yemeğe görüşmesi babası ile olan diyaloğu gibi. Umut tarafına bakalım babası ile uzun zamandır hiç konuşamaması bir bakıma ona duyduğu bir hasret, özlem var. Bekir tarafında ise bir konuşma var ancak son derece resmi ve seviyeli. Umut ailesindeki olan çatışmalardan kaçarak huzuru başkasında buluyor kendine ait bir dünya yaratıyor içine de Zagor’u koyuyor ve bir bakıma o da Zagor’a bağımlı hale geliyor. Hayalinde yarattığı erkek imgesi ile belki Zagor’un ‘’kabadayı’’ ona göre koruyucu yapısından belki de bizim adını koyamadığımız şeylerden Zagor’un peşinden sürükleniyor tıpkı Bekir içinde adını koyamadığımız sürüklenme gibi. Yeryüzünde bence en karmaşık şey insan davranışlarıdır. Bazen kime neden âşık olduğumuzu bilemeyiz, neyi neden yaptığımızı öylece yapıveririz sadece.‘’Rastlantı, dünyanın en eski ilahi gücüdür. Birine rastlamanız bazen bir ödüldür bazen de bir ceza.’’  Jean Baudrillard Bekir için ben çok sevdiğim bu sözü alıntılamak istedim. Hiçbir şey için kendimizi hiçe sayıp bu denli büyük fedakârlıklar yapmamalıyız. Özellikle hayatımızda net olmayan şeyler ve yeryüzünde ki en net olmayan şey insanlar üzerine. Bekir bir insan üzerine kumar oynadı verdiği şey kendi hayatıydı ancak bunun karşılığında Umut’un Zagor’a olan sevgisinin belki çeyreğini göremedi. Umut uğruna harcadığı benliği her kaybedişinde daha da azaldı buna nazaran daha da Umut’a bağımlı hale geldi. Vardığı yer aslında onun bir türlü varamadığı yer oldu. Hayatımızda bazen olmasa da olur demeyi, işler sarpa sarmadan doğru noktada vazgeçebilmeyi öğrenmeliyiz.Umut için ise o da aslında sevdiği adam uğruna fedakârlıklar yapıyordur. Fakat ona hiçbir getirisi olmayacak bir şey uğrunaydı bunlar. Bazen kalbimizi değil de gerçekten mantığımızı dinlemeliyiz bizim için daha iyi şeyler düşünen, fedakârlıklarda bulunan insanları kırmamalıyız ve onların yanında olmalıyız. ‘’Sevgi neydi? Sevgi emekti.’’ Al Yazmalım  (Atıf Yılmaz) Yazar : SinemaPort - Mehmet Ali Kıcım