Genç Oyuncu Can Adalıer, Alper Ergez'e Konuştu!

Merhaba Can Bey Sinemaport'a hoş geldiniz. Öncelikle bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Can Adalıer kimdir? Merhabalar, ben Can. 30 yaşındayım ve İstanbul’da yaşıyorum. Haliç Üniversitesi Konservatuar'ı Tiyatro Bölümünde lisansüstü öğrencisiyim. Doğayı, seyahat etmeyi, okumayı ve paylaşmayı seviyorum. Uyumlu ve pozitif bir insanım. [caption id="attachment_23850" align="alignnone" width="1092"] Fotoğraf: Berkay Gülüm[/caption] İçinde bulunduğumuz pandemi koşulları sizi nasıl etkiledi? Kuşkusuz herkes için çok zor bir süreç oldu. Oyunculuk, toplumsal olandan yani sosyallikten beslenen bir meslek. Pandemi, bu sosyalliği kesintiye uğrattı ve sahne insanları açısından gündelik hayatı çok daha zor bir seviyeye getirdi. Hayatın akışına dair olan alışkanlıklarımızı ve ezberlerimizi değerlendirmeyi ve değiştirmeyi gerektirdi. Bu yeni duruma hala adapte olmaya çalışıyorum diyebilirim. Oyunculuk hayatınız nasıl başladı? Oyunculuk ve tiyatro, hayatımın hep bir parçasıydı ancak aktif olarak üniversitede başladım diyebilirim. Üniversite için gittiğim İzmir’de Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu kursiyer kadrosunda tiyatroya başladım. Daha sonra oyunculuk hayatımın ana aksı oldu ve kariyerime bu alanda devam etmek istedim. [caption id="attachment_23847" align="alignnone" width="1092"] Fotoğraf: Berkay Gülüm[/caption] Şimdilerde Blu Tv’de yayınlanan "ACANS" dizisinde sizleri izlemekteyiz. Öncelikle dizi nasıl gidiyor neler söylemek istersiniz? Şu ana kadar gelen tepkiler nasıl ve Bu proje sizce neden izlenmeli ? Biraz bahsedebilir misiniz? Acans, içinde bulunmaktan çok keyif aldığım bir iş. Süreçte tüm oyuncular ve teknik ekip iyi bir uyum yakaladık ve yaptığımız işten keyif almayı ön planda tuttuk. Bu enerji ekrana da yansımış olacak ki yayından sonra da olumlu tepkiler aldık. Şu an ilk sezonun çekimleri tamamlandı. Devamı için takdir seyircide. Bu diziyi gündelik yaşantınıza kısa bir mola vermek ve eğlenmek için izleyebilirsiniz. Süreler de kısa ortalama 25 dakika. Dizi ve film projelerinizin dışında tiyatro oyunlarınızın da olduğunu biliyoruz. Bu aralar üzerinde çalıştığınız yeni oyunlar var mı? Evet. Pandemi yaşam tempomuzu yavaşlattığı için, eskisine oranla birden fazla işi yürütebilmek için daha bol zamanım oluyor. Haftalık 2-3 tiyatro metni okumaya özen gösteriyorum. Tiyatroyu binalardan dışarıya çıkartıp, hayatın içine karıştırmayı hedefleyen projelerim var. Umarım önümüzdeki süreçte gerçekleştirebilirim. [caption id="attachment_23848" align="alignnone" width="1092"] Fotoğraf: Berkay Gülüm[/caption] Oyuncu olarak kişisel gelişim noktasında neler yapıyorsunuz? Ve bu durumun oyuncu kişisi olarak nasıl bir faydasını görüyorsunuz? Oyunculuk temrinleri ile bedenimi hazır tutmaya; okumalar yaparak, film izleyerek, sosyal medyayı takip ederek bakış açımı genişletmeye ve evrenselle bütünleşmeye çalışıyorum. Özellikle sosyal medya, çevrenizde kolaylıkla tanık olamayacağınız insanlık hallerini görebilmenize olanak tanıyor. Dünyanın farklı noktalarındaki insanların kendilerini evrensele nasıl takdim ettiklerini gözlemleyebilmek oyuncunun bazı tipler hakkında kendini doldurmasında ön ayak oluyor. Pandemi süreciyle birlikte yükselişe geçen online-dijitalleşme sürecini nasıl yorumlarsınız? Bu durumun kariyer planınızda bir yeri var mı ? Dijitalleşme aslında çok yeni bir olgu değil. İhtiyaçlarımız dahilinde zaten son 10-15 yıldır dijitalleşme sürüyordu. Pandemi dijitalleşmeyi bir ifade biçimi olarak da kullanmamızın önünü açtı. Artık gündelik hayatın bir gerçeği ve toplumda eskisinden farklı bir yeri var. Tamamı ile geleceğimizi dijitallik şekillendirebilir mi bunu zaman gösterecek ancak hayatımızda ve dolayısıyla kariyer planımda da büyük bir payı olacak. [caption id="attachment_23849" align="alignnone" width="1092"] Fotoğraf: Berkay Gülüm[/caption] Kariyerinizde kendinize belirlediğiniz bir hedef ve gelecekte hayalini kurduğunuz oynamak istediğiniz bir rol var mı? Pandeminin insanlara uzun dönemli planlar yapmakla ilgili iyi dersler verdiğini düşünüyorum. İlk gelecek hedefim sağlıklı kalmak ve üretmeye devam etmek. Sonrasını hayatın akışına göre değerlendireceğim. Son olarak Sinemaport okuyucularına neler söylemek istersiniz? Okumaktan, sorgulamaktan, paylaşmaktan, bilimsellikten ve hayal kurmaktan vazgeçmeyin. İçinde bulunduğumuz zor zamanlardan birbirimize destek vererek ve empati kurarak çıkacağımıza inanıyorum. Sağlıkla ve sanatla kalın.