sinema port logo sinema port  logo

BİZİ TAKİP EDİN

Röportaj 02 Mart 2021

Hercai Dizisinin Yaren'i Ödüllü Oyuncu İlay Erkök Sinemaport'un Konuğu Oldu!

Merhaba İlay hanım, Sinemaport'a hoş geldiniz, nasılsınız? Öncelikle sizleri tanımayanların daha yakından sizi tanıyabilmesi için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Erkök ailesinin biricik kızıyım. Hedeflerimi küçük yaştan belirleyip, bunların her zaman peşinden gidiyorum. İmkansızlara inanan biri değilimdir. Yemek yapmayı, sportif aktivitelerde bulunmayı, arkadaşlarıyla güzel, eğlenceli vakit geçirmeyi seven biriyim. Vaktim oldukça ailemi ve köpeğimi ziyaret edip, onlarla oturup film izlemeyi tercih eden evcimen bir yapıya sahibim. Covid 19 süreci işinizi ve kişisel yaşamınızı nasıl etkiledi? Karantina süreçlerini nasıl değerlendirdiniz? Pandemi ile beraber hayatımda atacağım herhangi bir adım için daha fazla düşünmeye başladım. Ve sağlıklı beslenme alışkanlığımı da rayına oturttum. Yeni yeni tecrübeler edindiğim bir yıl oldu. Her şeyden önce ilk sırada sağlığın geldiğini, fakat sağlığınla ilgili bir problem yaşadığında da ekonomik gelirinin sağlam olması gerektiğini anlamış oldum. Biran önce eski normale dönmeyi tüm kalbimle istiyorum. Oyunculuk maceranız nasıl başladı. Biraz anlatır mısınız? Oyunculuk serüvenim ilkokulda öğretmenimizin bir etkinlik için monolog hazırlayıp gelmemizi istemesiyle başladı. Abim sayesinde tanıştığım Shakespeare ve onun muhteşem oyunu Hamlet’in ‘olmak ya da olmamak’ tiradını ezberleyip okulda sergilediğim performansımdan sonra aldığım alkış, tebrik mesajları beni buralara kadar getirmiş oldu. Bugüne kadar Güneşi Beklerken, İnadına Aşk, Hayatımın Aşkı gibi daha birçok dizide rol aldığınızı biliyoruz. Şimdilerde ise Hercai dizisinde izlemekteyiz. Öncelikle dizi nasıl gidiyor ve üzerinde çalıştığınız yeni projeleriniz var mı? Sinemaport okuyucularıyla paylaşmak ister misiniz? Hercai dizisindeki Görüntü Yönetmenimiz Ali Aslan ile daha önce başka bir projede de birlikte çalışmıştık. Onun da referansıyla Yapımcım Banu Akdenizle tanışma imkanım oldu. Yaren karakteri için görüşmek ve audition almak istediklerini öğrendiğimde, senaryoyu okuyup karaktere hazırlanıp “işte bu rol benim” diye karşılarına çıktım. Hercai serüvenim de böyle başlamış oldu. Dizi öncelikle çok iyi gidiyor. 61. Bölüm yayınlandı ve halen reytinglerde çok iyi bir yerde. Kendini durmadan yineleyen hiçbir karakteri sevemiyorum. Dizideki Yaren ailenin en küçük ve şımarık kızıdır. Dedesinin gözbebeği olduğunu bildiği için yapacağı her eyleme karşı daha gözü karadır. İstediği bir şey uğruna herkesi ezip geçebilecek bir karakterdir. Tuttuğunu iyi veya kötü bir şekilde koparan biridir. Yaren’in yok artık bunu yapmaz denilen tüm aykırı davranışlarından beslendim. Herkes mutsuzken o mutlu. Bir günü bir gününe tutmayan bir karakter. İstediğini elde etmek için çabalayan, hırslanan bir karakter olması benim hoşuma gidiyor. Çünkü asla pes etmiyor. Yeni projeler demeyelim de yeni aktiviteler, hobiler edindim bu süreçte diyelim. Dizinin Mardin’de çekiliyor olması Arapça öğrenmek istememe vesile oldu. Bununla beraber boşta kalan vaktimi köylerdeki çocuklara drama dersi vererek geçiriyordum ta ki pandemi olana kadar. İspanya'da düzenlenen ülkenin uzun soluklu ve en prestijli televizyon ödülleri 'Premios Telenovelas Espana'nın Türkiye kategorisinde 'En İyi Genç Kadın Oyuncu' ödülünün sahibi oldunuz. Öncelikle tebrik ediyoruz. Başarılarınızın devamını dileriz. Nasıl bir duygu? O an neler hissettiniz. Biraz bahsedebilir misiniz? Tabii gurur verici bir olay. Dizimizin uluslararası başarısından dolayı çok mutluyum. Ama önceliğim, ödül aldığım ülke olan İspanya’yı ziyaret etmek. Ve bu sürecimde beni yalnız bırakmayan takipçilerimle buluşmak. Biran önce pandemi şartları bitse de gidebilsem. Örnek aldığınız, takip ettiğiniz yönetmenler, oyuncular var mı? Öğrenebilir miyiz? Saymakla bitmez. Her bir yönetmenin bana kattığı bir benlik var. Ama aklıma gelenleri söylemek gerekirse Fatih Akın, Alejandro Amenabar, Nuri Bilge Ceylan, Gaspar Noe , Xavier Dolan diyebilirim. Oyuncu olarak da Natalie Portman, James Mcavoy ve Elizabeth Moss. Sosyal hayatında İlay Erkök nasıl biridir? Neler yapar? Bir günü nasıl geçer? Hobileri nelerdir? Kendimle baş başa kalmayı çok seven biriyim. Asıl o zamanlarda daha özgür ve daha hayalperestim. Boş günlerimde canım ne isterse onu yapıyorum. Bu pandemi sürecinden dolayı genelde plan yapmadan geçiriyorum günlerimi. 11 gibi uyanıp kahvemi yudumlayıp, yoga yapıyorum. Strechinglerim bittikten sonra, kendime güzel bir porridge hazırlıyorum ve merak ettiğim filmlerden birini seçip yanına da sıcak süt yapıp, filmi izliyorum. Akşam yemeğimi de çok hafif yiyecekler yiyerek tamamlıyorum. Uyumadan önce de heyecanla yarım bıraktığım yabancı dizileri izliyorum. Oyunculuk hayatınızda sizi çok etkileyen ve unutamadığınız bir anınız var mı bizimle paylaşır mısınız? Bana göre; her şey Kraliçeye mektup yazmaya karar vermem ve bu kararımı eyleme dökmemle gerçekleşti. Çünkü hiçbir şeyin imkansız olmadığını anladım. Gerçekten yürekten bir şeye inanıp sahip olmak istiyorsan, attığın adımlarla hikayenin de baş kahramanı oluyorsun. Son olarak Sinemaport okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz? Takipçilerime ve sizlere çok teşekkür ederim. Herkese sağlıklı günler diliyorum.