sinema port logo sinema port  logo

BİZİ TAKİP EDİN

Röportaj 07 Kasım 2022

Oyuncu ve Yönetmen Pashan Yılmazel, Yeni Filmi "Bumerang" Hakkında Sinemaport'a Konuştu!

Yönetmenliğini yaptığı Bumerang filmi ile kameranın önünden arkasına geçiş yapan Pashan Yılmazel, Sinemaport'tan Alper Ergez'in sorularını yanıtladı.

Sizi öncelikle oyunculuk kimliğinizle tanıdık. Peki yönetmenlik hayatına ilk olarak nasıl başladınız? Bu mesleğe ilginiz ne zamandan beri var?

Yönetmenlik hayatım 2015 yılında 1001 Sanat’da, Genel Sanat Yönetmeni Kerem Yılmaz ile ‘’Aşk Bu mu?’’ oyunu sayesinde başladı. İlk yönettiğim oyundu. Sonrasında ‘’Karşı Krallık’’ hem yazıp, hem yönettiğim ikinci oyunum oldu. Tecrübeyle beraber de yeni şeyler yapma isteği uyandı. "Dejavu" isimli bir tiyatro oyununu  uyarlayıp  yönetmenliğini yaptım. Oyunumuz sayesinde Yeni Tiyatro Dergisi Ödülleri’nde En iyi yönetmen Ödülü’ne layık görüldüm. Sizin vasıtanızla onlara da tekrar çok teşekkür ederim😊. 2022’de ‘’The Game’’ (“Oyun”) oyununu yazıp, yönetme şansım oldu. Oyunumuz benim için çok keyifli ve başarılı geçti. 

Son olarak ‘’Bumerang’’ filmiyle birlikte tiyatroda yaptığımız kurgu ve matematiği sinemaya taşımaya karar verdim. Şu anda yeni bir adımda olmak tabi ki çok heyecanlandırıyor. Çok keyifli ve çok eğlenceli bir film olduğunu düşünüyorum açıkçası.  Yeni senaryolar yazıp yönetmeyi çok istiyorum açıkçası. Oyunculuk kariyerimde 23 yılı geride bıraktım. Edindiğim tecrübeleri yönetmenliğime, yazarlığıma, yeni oyunlara, yeni filmlere taşımak istiyorum açıkçası😊


Kendinizi nasıl bir yönetmen olarak görüyorsunuz? Gelecekte yönetmek istediğiniz farklı türde bir sinema filmi ya da bir dizi projesi var mı?

Kendimi nasıl bir yönetmen olarak görüyorum sorusunun cevabını ekip arkadaşlarımın vermesini çok isterim. Çünkü ben, bizim işimizin “ekip işi” olduğuna inanıyorum. Kendimi de takım kaptanı olarak görüyorum.  Bütün fikirlere açık biriyim. Her türlü görüşe çok saygı duyarak alabileceğim şeyleri muhakkak almaya çalışıyorum. Her adımda farklı şeyleri deneyimlemek beni daha tecrübeli biri yapıyor. Ne kadar çok lezzeti tadarsam o kadar mutlu ve verimli olacağıma inanıyorum.  Sinemada, tiyatroda ya da dizilerde farklı türler yöneterek çalışmayı umut ediyorum. İşimi çok severek ve keyif alarak yapan birisiyim. Umarım bu fırsatlar öne çıkmaya devam eder ve ben de yeni şeyler deneyimleme şansını elde etmiş olurum.


Cem Belevi

Şimdilerde Bumerang filminin yönetmenliğini üstleniyorsunuz. Öncelikle projenin hazırlık sürecinden biraz bahsedebilir misiniz? Vizyon tarihi belli mi?

Bumerang,  yönetmen olarak benim ilk uzun metraj sinema filmim olduğu için tabii ki heyecanı, enerjisi çok başka. Filmin senaryosunu Berlin'de yazmaya başladım. İstanbul'a dönüp çalışmalara başladığımızda hayalini kurduğum dünyanın işlemeye başlamasını görmek gerçekten çok güzel hissettirdi. Değişik episotlar kullanmaya çalıştık. Tiyatroda çok sevdiğimiz, kullandığımız “kaos çözümü” ile ilerleyerek, ritmin çok yüksek tutulduğu bir film olmasını istedik. Görüntü Yönetmenimiz Mustafa Özen ile çekimler öncesi mekan ve ışıklar için büyük titizlik ile çalıştık. Filmin ön kurgusu için yine Berlin’deyim. Keyifli bir süreçti. Filmin ön hazırlığında oyuncularımız ile senaryomuz hakkında yaptığımız toplantılarda “Evet! Bu farklı bir iş. Farklı bir şey yapıyoruz. Yeni bir şeyler deniyoruz” duygusunu yakalamak bizim için çok önemliydi. Daha önce de söylediğim gibi ekip çalışmasına çok inanan biri olarak çok fazla heyecanlandım😊. Hazırlık çalışmaları içerisinde çok güzel fikir paylaşımlarımız da oldu. Oyuncularımız çok fazla şey kattı. Projemiz daha da lezzetlenmiş oldu. Sonuçta siz bir dünya kuruyorsunuz ama o dünyanın yaşayan organizması oyuncular oluyor. Kamera arkası ve kamera önü tüm ekibin sizin heyecanınızı paylaşması bambaşka. Setin ilk gününden son gününe kadar da bu duyguyu sürdürdük.

Bumerang filminin konusundan biraz bahsedebilir misiniz?

Üç asker arkadaşın yıllar sonra buluştuklarında başlarına iki gecede neler gelebileceğini izleyeceğiz. Ufacık bir kırılmadan bambaşka dünyalara yolculuklar yapacaklar. O yolculukların içinde hem dostluklarını tekrardan sorgulayacaklar hem de zaman zaman eski günlerine geri dönecekler. Filmimizin türü aksiyon komedi. Temposu yüksek, eğlenceyi ön plana koyan ve içinde etkileyici detaylar barındıran bir film.

Müzisyen kimliğiyle tanıdığımız Manga grubunun solisti Ferman Akgül’ün projeye dahil edilme süreci nasıl oldu?

Cast çalışmalarına başladığımızda özel hayatımda da iş hayatımda da desteğini hep hissettiren dostum Mustafa Özen ve yapım ekibi ile birlikte Ferman Akgül'ün karaktere farklı bir bakış açısı kazandıracağını düşündük. Ferman Akgül performansı ile düşündüğümüzün de ötesine geçti. Filmin senaryosunu okuduktan sonra yoğun bir konser takvimi olmasına rağmen hikayeyi çok sevdiğini ve bizimle birlikte olmak istediğini söyledi. Okuma provası için bir araya geldiğimizde “evet, biz güzel bir takımız” duygusunu hisettik😊. Seyircinin Ferman Akgül'ü izlerken çok şaşıracağını düşünüyorum. Ters köşeleri çok olacak. Bu arada Ceyhun Fersoy da yeteğini hep hayranlıkla izlediğim tiyatrodan çok eski  bir dostum. Çok özel bi yetenek. Aksiyon sahneleri için çekimlerden önce Aksiyon Yönetmeni Bulut Demirtürk ile 3 hafta boyunca yoğun bir çalışma süreci geçirdi. Özverisi ve enerjisi için ne kadar teşekkür etsem az. Pozitif enerjisi ile takımımızın  itici gücü Kayhan Kırbaşoğlu idi diyebilirim.


Ferman Akgül

Bir dönem radyo programı da yaptığınızı biliyoruz. Tekrar radyo programı yapmayı düşüyor musunuz?

2002-2007 yılları arasında Alem FM'de program yapma şansı buldum. Radyo benim için çok özel bir deneyim. Çok severek, çok keyif alarak yaptım. Ama tabii ki radyo programcılığı disiplinle yapılması gereken bir iş. Takviminizi tamamen radyoya göre yapmak zorundasınız. Ben yarı Berlin'de yarı İstanbul'da yaşadığım için çok istememe rağmen şu dönem için zor görünüyor. Gelecek neler getirir bilemeyiz.

Son olarak Sinemaport okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Öncelikle Sinemaport editörlerine bu röportaj için çok teşekkür ediyorum. Sinemaport okuyucularına ve sevenlerime yeni bir yönetmen olarak heyecanımı paylaştıkları için teşekkür ederim. Hepsine sevgi, sağlık ve huzur diliyorum. 😊

Röportaj: ALPER ERGEZ