sinema port logo sinema port  logo

BİZİ TAKİP EDİN

Röportaj 23 Mayıs 2020

Ramin Nezir ''Lal Fındık'tan Sonra Konuşarak Rol Yapmakta Zorlandım''

Show Tv de yayınlanan Çukur'un Lal Fındık'ı Ramin Nezir 23 Ekim 1988 yılında Azerbaycan Bakü'de dünyaya geldi ancak aslen İstanbul'lu. Ramin Nezir en büyük çıkışını ilk dizi film projesi olan Çukur dizisinde Lal Fındık, karakteri ile yaptı.

Merhabalar Ramin Bey, oyunculuk hayatına ilginiz ne zaman oldu? Bizlere kendinizi hayat hikayenizi, sinemaya nasıl başladığınızı anlatır mısınız? 
Çocukluğumdan beri hep iç içeydim oyunculukla. Babamın  tiyatro eleştirmeni olmasının büyük  katkısı vardı tabi ki.. ..Babam bizi her fırsatta tiyatroya oyun izlemeye götürürdü. Daha çocukken salonda oturup oyunu izlerken müthiş zevk alırdım. Tabi ben bir çok insan gibi "ilkokul müsabakalarında hep tiyatro da rol alıyordum"  diyemediğim.. Eğitim almadan önce hiç tiyatroda ve sinema filminde rol almadım.Oyunculuk için profesyonel eğitim almak bana göre şart. Profesyonel oyunları ve oyuncuları sahnede izlediğimde oyuncu olmaya karar vermiştim aslında.Yani oyunculuk tutkum küçükken tiyatroyla başladı.
Bizlere kendinizi hayat hikayenizi, sinemaya nasıl başladığınızı anlatır mısınız?  Ben 23.10.88 Tarihinde Bakü şehrinde doğmuş aslen İstanbullu ailenin çocuğuyum. 1996 yılından beri de İstanbul'da yaşıyorum..Oyunculuk eğitimi almadan önce bi kaç farklı işlerde çalıştım fakat bu işlerin hepsi; "geçici işlerdi" diye düşünüyordum. .Zamanı geldiğini düşündüğüm zaman ise oyunculuk eğitimi almaya ve bunun için okulları araştırmaya başladım. Müjdat Gezen Sanat Okulu' nun bölümlerinden biri olan "Actor Stüdio" bölümünü seçtim ve kaydımı yaptırdım. Bu bölümü seçme nedenim ; hem tiyatro hem de sinema oyunculuğu eğitimini almış olacaktım. Eğitim bittikten bi kaç gün sonra Müjdat Gezen tarafından tiyatrosuna oyuncu olarak seçildim..Onun tarafından seçilmem benim için büyük bir mutluluk. Böylece oyunculuk hayatına ilk Müjdat Gezen Tiyatrosu'nda başladım. Sonrası ise o kadar hızlı gelişti ki.ilk televizyon projem Fox Tv de yayınlanan "Acayip Tipler"  programı oldu. 6 bölüm çekildikten sonra program bitti. İşte bu bitiş benim için yeni bir başlangıç oldu. Programın bittiği bilgisini aldım. 2 gün sonra ise yine oyuncu arkadaşım olan Cengiz Gezgin beni aradı ve "Çukur Dizisi" ile ilgili benle görüşmek istedikleri bilgisini verdi..Ay Yapım'da bi görüşme yaptık, benden audition aldılar.Gece menajer  aradı, onaylandığını ve Ay Yapım' ın benimle sözleşme imzalamak istediklerini söyledi.. Böylece ilk Çukur dizisi ile başladım. Sonrasında ise "Gerçek Kahraman ve Hareket Sekiz"  isimli sinema filmlerinde rol aldım.
Oynadığınız Çukur dizisinde Lal fındığı oynadınız bu karakteri oynamak nasıl bir duyguydu ve zorlandınız mı?
Zorlanmadım doğrusu. "Lal Fındık" sadece dilsiz, kendini konuşmadan ifade eden bi karakterdi. Oysa ben oyunculuğun sadece konuşarak kendini ifade etmesini sanki çok kolaymış  gibi görüyorum..Sanırım "Charlie Chaplin" bunun en iyi örneği. Oyunculuk sadece konuşarak ve de  yazılan replikleri ezberleyip doğru tonlayarak konuşup yapılacak bir şey değil ..Karakterin duruşu, yürüyüşü mimiği, vücut dili bunların hepsini toplayıp doğru uygularsanız bulunduğunuz durumu daha iyi yansıtırsınız …  Bana göre konuşmaktansa mimikle oynamak daha kolaymış gibi geliyor. Hatta daha sonra oynadığım sinema filminde konuşarak rol yapmakta zorlanıyordum… 
 Gelecekte hayalini kurduğunuz ve oynamak istediğiniz bir rol var mı? Dostin Hoffman ın " Yağmur Adam" filmindeki rolünü çok kıskanıyorum.. O rolü oynamayı çok isterdim.. "Akıl Hastası ve İstihbaratçı "  rolleri oynamayı çok isterdim… 
 Meslekte birbirinden değerli birçok an yaşamışsınızdır. Sizin için bunları bir sınıflandırma istesek en mutlu ve mutsuz olduğunuz anı bizimle paylaşır mısınız?
Aslında az önce bahsettiğim, Acayip Tipler tv programımızın bitip hemen ardından yeni ve sevdiğim bir rol gelmesi...Program bitti diye üzülmüştüm, canım sıkılmıştı, iki gün sonra daha büyük projede güzel bir rol aldım...Ondan sonra hiç bir şey için üzülmemek gerektiğini anladım… 
 Size gelen film ya da dizi teklifleri var mı? Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben sinema konusunda seçiciyim.Benim ekran başında bizi izleyen seyircilere karşı bir sorumluluğum olduğunu düşünüyorum." Çukur" dizisi ilk dizi projemdi ve "Lal Fındık" ilk candırdığım karakterdi.Çok ustaca yazılmış bir karakter olduğunu düşündüğüm için kabul ettim. Hala da instagram' dan" Abi lütfen kötü projelerde oynama, biz seni hep kaliteli filmlerde görmek istiyoruz " diye mesaj alıyorum. Beni bu kadar seven izleyicilerime karşı, rol seçme konusunda çok dikkatli olmam gerektiğini düşünüyorum. 
Yapılan dizilerin ve filmlerin arka planında büyük bir emek ve çekim süreci var. Oyuncu olmak isteyenlere bu mesleğin iyi ve zor yanlarından bahseder misiniz?
Düzensiz bir hayatınız olacak. Eğer oyuncu olacaksınız hayatınızın büyük bir kısmı beklemekle geçecek.  Sabırlı olmak zorundasınız. Televizyonda bi kaç dakikalık görüntünün çekim süresi bazen saatlerce sürebilir.Ama en güzel yani ; insanlar ile karşılaştığınız zaman onların size gülümsemesi ve sevgi göstermesi.. Bu herşeye değer.
Sizi biraz da sosyal açıdan tanıyalım. Oyunculuk dışında başka bir ilginiz merakınız var mı? Bir gününüzü nasıl geçiriyorsunuz?
Aynı zamanda tiyatroda oyunculuk yaptığım için çok az kendime ayıracak zamanım oluyor. Ben son derece evcil biriyim. Zamanımın çoğunu evde ailemle geçiyorum. Gece hayatını hiç sevmiyorum. Ama yakın arkadaşım olan müzisyen bi kaç arkadaşım var, onları dinlemeye gidiyorum bazen . Fırsatını bulunca İstanbul'dan kaçıp sakin yerlere gidiyorum.. Herşeyden uzak kalarak doğayla iç içe yaşıyorum.Ailem, kuzenlerim ile beraber zaman geçiriyorum. Müzik dinlemeyi çok seviyorum. Farklı ülkelerin sinema filmlerini izliyorum. 

 Son olarak sinemaport okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?
Öncelikle ülkemiz dahil tüm dünyayı saran salgının biran önce geçip gitmesini ve sağlıklı günlere geri dönmemizi arzuluyorum. Sinemaport ekibine ve okuyucularına  sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum. Teşekkür ederim bu harika röportaj için.. Sevenlerime ise benim sıkça söylediğim bir cümle var.. " Siz isterseniz olur "  İlginizin ve desteğinizin farkındayım. Güzel dilekleriniz beni çok mutlu etmektedir... İnşallah sizin desteğinizle daha güzel projelerle buluşmak dileğimle… Hepinize sevgilerimi iletiyorum… Hepinizi çok seviyorum. 
Röportaj : Memet Ali Kıcım - SinemaPort