sinema port logo sinema port  logo

BİZİ TAKİP EDİN

Röportaj 10 Mayıs 2020

Toprak Sağlam ''Cinselliğin Reklam Aracı Olduğu Projelerde Oynamak İstemem''

Daha önce Eksik, Bodrum Masalı, Delibal gibi film ve dizilerde rol oynamış şimdiler de ise  Star TV ekranlarında yayınlanan Güvercin dizisinde Emel karakterine hayat veren Toprak Sağlam, SinemaPort'a konuk oldu ve sorularımızı cevapladı.

Müjdat Gezen Sanat Merkezi Konservatuvarı tiyatro bölümünden birincilikle mezun oldunuz. 11 yıl halk dansları yapmış halen dansla uğraşımınız devam etmekte. Oyunculuk kariyerinizde bir çok reklam filmi, dizi ve sinema filmde rol aldınız ayrıca yıllardır gitar çalıp şarkı söyleyerek müzikle olan bağınızı sürdürmektesiniz. Bu bağınızı son günlerde çıkardığınız “Gitme" şarkısı ile sevenlerinizle paylaştınız. Kariyerinizde hangi alana daha çok ağrılık vermeyi düşünüyorsunuz? Sizin için oyunculuk mu yoksa şarkı söylemek mi ön planda?
Ben hayallerini kovalayan bir çocuk oldum hep. Kendimi nerede hayal ettiysem onu yaratmaya çalıştım. Dans, müzik, oyun hep içiçeydi hayatımda. Hala da öyle. Biri diğerinden önde diyemem. Oyunculuk hepsini içine alabildiği için daha alanı olan bi bahçe benim için. Üretiyorum, sunuyorum. Hepsini aynı anda yapabilmeyi seviyorum. Şükürler olsun.
“Gitme" şarkısının söz ve müziği size ait. Yazmakta olduğunuz başka şarkı sözleri var mı? Yazdığınız şarkıları başka şarkıcılara da vermek ister misiniz yoksa hepsini ben okuyacağım mı diyorsunuz Bir de ilerleyen aşamalarda yeni şarkılar ve klipler de görecek miyiz? Gitme sözü müziği bana ait çıkan ilk şarkım evet. Başka şarkılarım da var. Halihazırda yazmaya devam ediyorum. Başka isimlere şarkı vermek belki ileriki dönemlerde olabilir tabi ama kendi yazdığım şarkıları söylemek hayalimdi o yüzden kendime saklamayı tercih ediyorum şimdilik :) Yeni şarkıya hazırlık var şu an heyecanlıyım.
Bir oyuncu olarak kendi klibinizde oynamak nasıl bir duygu? Klip çekimlerine ne zaman başladınız? Bu klibi çekerkenki süreç nasıldı? Yaşadığınız zorlukları bizimle paylaşır mısınız? Çok eğlenceli gerçekten. İnanılmaz haz aldığım bir olay. Klibi canım İmre Haydaroğlu çekti. Geçen sene bu zamanlar Şarköy'de 2 günde çektik. Uçurum kenarı çok rüzgarlı olduğu için biraz denge sorunu yaşadım o mekanda, onun dışında hiç zorlanmadım. 2 gün daha deseler kalır çalışırdım.
Klip oyunculuğu ile sinema ve dizi oyunculuğu arasında ne gibi farklar var? Sizin için çok kolay olsa gerek oyunculuk anlamında klip çekimi… Yönetmeniniz İmre Haydaroğlu için de rahat bir iş olsa gerek Tabi İmre'nin söylediğine göre çalışması çok rahat olmuş benimle :) hızımızı alamayıp o kadar çekmişiz ki 3 klip daha çıkardı elimizdeki kayıtlardan. Fark olayın yapısında tabi, çekim biçimi vs teknik farklılıklar, duygu olarak değişen bişey yok.
Son günlerde dizi veya sinema filmleri için teklif aldınız mı? Yeni sürprizlerle sevenlerinizin karşısına geçecek misiniz? Yeni projelerde sizi görecek miyiz? Güvercin'de oynuyorum şu an. Pandemi nedeniyle durdu çekimlerimiz. Umarım herşey geçtiğinde tekrar devam ederiz. Olmadı edemezsek tabi ki yeni projeler olacak.
Bir de şunu merak ediyorum. Size gelen her role açık mısınız, belli kriterleriniz var mı, ‘Ben bu rolde oynamam’ dediğiniz karakterler neler? Kadın bedeninin metalaştırıldığı ve cinselliğin reklam aracı yapıldığı projelerde olmak istemem. Ama senaryonun gerektirdiği bir sahne ise, hiç düşünmem. Tabularım yoktur. Herşeyi oynarım ben.
Sosyal medya ile aranız nasıl? Hayranlarınızdan gelen tüm mesajları titizlikle okuyor musunuz? Onlara cevap veriyor musunuz? Bir de sosyal medyadan en çok ne mesajları alıyorsunuz? Ayrıca bu gelen mesajlar arasında size olumsuz yönde nefret kusan ya da sizi fütursuzca eleştiren mesajlar da oluyor mu? Sosyal medyayla aram mecburen iyi :) gönlüm hiç olmamasından yana aslında yoruyo bir yerden sonra. Sıklıkla dijital detoxa sokuyorum kendimi. Mutlaka okuyorum, hepsine yetişemesem de cevaplamaya çalışıyorum. Şarkı istiyorlardı çok ağırlıklı bu yöndeydi mesajlar. Ne giyiyorum, nerden alıyorum, hangi ürünleri kullanıyorum çok merak ediliyor. Üşenmeden onlara linkler hazırlıyorum, önerilerde bulunuyorum. Kontakta olmak çok keyifli onlarla. Eleştirilere gelirsem, saygı çerçevesinde olumsuz yorumları silmem hiç. Severim eleştirilmeyi. Ama can acıtmak, demoralize etmek için bilinçli yazılan yorumları siliyorum. Üzüldüğümden, taktığımdan değil, benim sayfalarımda nefret ve kötü kalp barınamaz. İzin vermem. Ben ve beni sevenler sevgi yumağı oluşturuyoruz hepsi bilir ve şanslıyım ki çok nadir böle kötücül tipler.
Gelecek adına oyunculukta hedeflediğiniz kendinize çizdiğiniz bir yol var mı? Müzik kariyerinize de tam gaz devam edecek misiniz? Sık sık şarkılar dinleyecek miyiz sizden? Hayal ettiğim çoğu şeyi yaşama fırsatı bulsam da hedefler hayaller bitmez tabi. Ama plan kurmayı baya önce bıraktım. Gelişine vuruyorum artık. Böylece hayal kırıklığı yaşamıyorum, akışta kalıyorum, hayat hakkımda hayırlı olanı veriyor zaten. Üretmeye devam kalp attıkça, sağlıklı olmaya devam ettikçe yazacağım, söyleyeceğim, oynayacağım.
Biraz da sosyal hayatınızla sizi tanıyalım. Özellikle bu korona sürecinde bir gününüzü nasıl geçirirsiniz? Karantina süreci nasıl etkiledi? Neler yapmaktan hoşlanırsınız? 9'da kalkıyorum kahvaltı ve sonrasında Kahve ritüeli , 13:00'te spora iniyorum alt kata salon kurdum. Koşu bandım, ağırlıklarım ve pilates malzemelerimle 2 saate yakın çalışıyorum. Sonrasında kitap okumaya, sosyal medyaya ayırıyorum biraz. Yada babamın atölyesinde resim yapıyorum. Bisiklete biniyorum. Salıncakta sallanıyorum, bahçemiz var sebze meyveyle uğraşıyorum. Kedilerimle vakit geçiriyorum. Baya bişey yapıyormuşum ya? Niye sıkılmıyorum diyorum ben de.
Yeni oyuncu adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? Geçmişe şöyle bir dönüp baktığınızda siz de uzun yollardan geçtiğiniz ve yaşadığınız zorluklar ile kariyerinizin oturmasında kırılma anları oldu mu? Neydi bu kırılma anı? 13 yaşımda başladım ben çalışmaya. 21 senedir aralıksız çalışıyorum ama Msm'yi kazanmaktır benim kırılma noktam. Okul başka birşey. Önerim budur. Okunmalı. Terbiye olmak, sette, tiyatroda çalışırken adap bilmek, saygıyı emeğin ne olduğunu öğrenmek gerek. Yoksa şımarık bir züppeye döndürür sektör sizi anlamazsınız bile.
Son olarak sizi sevenlere ve SinemaPort okuyucularına neler söylemek istersiniz ? Çok keyifli bir röportaj oldu çok teşekkür ederim. Çok seviyorum herkesi, takipte kalsınlar güzel şeyler bizim tarafta :) sevgiyle...
Röportaj : Mehmet Ali Kıcım - SinemaPort