Yakışıklı Oyuncu Emre Kızılırmak, Sinemaport'a Konuştu!

Merhaba Emre Bey, Sinemaport'a hoş geldiniz. Nasılsınız, öncelikle sizleri tanımayanların daha yakından tanıyabilmesi için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Emre Kızılırmak Kimdir? Ankara'da doğdum. İlk, orta ve lise dönemlerinde İzmir’deydim. Spor ve müzik aktiviteleriyle büyüdüm. Dürüst olmam gerekirse okulda notlarım hiçbir zaman iyi değildi. Kendi hayal dünyasıyla meşgul ve kurallara uymayı sevmeyen eğlenceli bir çocukluğum oldu. Sanırım hala öyleyim :) Samimi olduğumu düşünüyorum. Yapmaya karar verdiğim bir şeyi en iyi şekilde yapmaya çalışırım. Kurduğum hayallerin gerçekleşmesini izlemek ise en sevdiğim şeydir. Oyunculuk yapıyor olmamı tamamen buna bağlıyorum. Pandemi süreci işinizi ve kişisel yaşamınızı nasıl etkiledi ve bu süreci nasıl değerlendirdiniz? Karantina dönemleri nasıl geçiyor? Pandemide çekimleri planlanan birçok proje iptal oldu. Çekimi bitmiş sinema filmim vizyona hala giremedi. Evdeki bekleyiş daha çok okuyarak ve izleyerek geçti ve geçiyor. 2007 yılında "Best Model Türkiye" yarışmasında ikinci oldunuz. Ardından 2008 yılında Güney Kore'de düzenlenen Manhunt International yarışmasında 50 ülke arasından Türkiye'yi temsil ederek dünyanın en iyi podyum mankeni seçildiniz. Öncelikle tebrik eder, başarılarınızın devamını dileriz. Best Model yarışmasına katılmaya nasıl karar verdiniz ve yarışmadan sonra hayatınızda neler değişti? Best model yarışmasına tamamen 1 haftalık otel kampında eğlenmek için katılmıştım. Hem kamp hem de yarışma güzel sonuçlandı. Yarışma sonrası Kore'ye çağırıldım. 50 ülke arasında ülkemi temsil ettiğim bir yarışmaydı. 50 farklı ülkeden arkadaşım olmuştu hala görüştüğüm arkadaşlarım var. Modellik hayatınız nasıl başladı ve sonrasında oyunculuğa geçiş nasıl oldu? Best model ve Manhunt International yarışmalarından sonra büyük ilgi görürüm sanmıştım ama hiç de tahmin ettiğim gibi olmadı. Dizi ve sinema projeleri için defalarca deneme çekimi kovaladım ama reddedildi. Film sektöründe isim yapmış kişilerle tanışabilmek ve randevu alabilmek için çok uğraşmışlığım vardır. Üzerinden 2 sene geçtikten sonra Erler Film'in deneme çekimlerinde şansımı denedim. Ve Türker İnanoğlu'nun benimle çalışmak istemesi üzerine ilk kamera önü projem olan ‘Aşk Bir Hayal’ dizisinde başrol olmayı başardım. ‘’Altay Teğmen’’ karakteriyle çok şey öğrendiğim değerli oyuncu kadrosu ve set ekibiyle 75 bölüm deneyimim oldu. Bugüne kadar Bir Deniz Hikayesi, Peri Masalı, Kara Para Aşk ve Dedektif Memoli gibi daha bir çok dizi ve sinema filminde rol aldınız. Önümüzdeki dönemlerde yeni projeleriniz olacak mı? Çalışmalarınız nasıl gidiyor? Teaser çekimlerini tamamladığımız bir dizi projem var. İnternet platformunda seyirciyle buluşması planlanıyor. Bunun dışında çokça senaryo okuyorum. Bir sonraki gerçekleşecek projem hangisi olur, pandemi şartlarında tahmin etmesi zor. Ama öyle ya da böyle yeni projeler olacak. Bir dönem müzikle de ilgilendiğinizi biliyoruz. Nasıl başladı ve neden devam etmeyi düşünmediniz? Biraz bahsedebilir misiniz? Müzik hayatımın neredeyse her kesiminde vardı ve hala da var. Kendi kendime ya da dostlarımla yaptığım bazı çalışmalarım var. Tabii sadece kendimi hazır hissedeceğim ve zamanını bekleyen hobiler bunlar. Gelecekte hayalini kurduğunuz ve oynamak istediğiniz bir rol var mı? Oyunculuk kadar aç gözlü bir meslek yok. Oynamak istediğim çok rol var. Tarihsel kahramanlarımızdan tutun da bir sporcu karakterine kadar hayal edebilirim. Ya da folklörümüzü dünyaya tanıtacak bir zeybek rolü de olabilir. Son olarak Sinemaport okuyucularına ve sizi sevenlere neler söylemek istersiniz? Sorularınızı olabildiğince samimi cevaplamaya çalıştım. Umarım okurken keyif alırsınız. Sinemaport ekibine teşekkür ederim.