sinema port logo sinema port  logo

BİZİ TAKİP EDİN

Film Haberleri 13 Haziran 2022

Tabutta Röveşata

Kentleşmenin içinde var olan insanların varoluşsal çabalarını birey üzerinden anlatan filmde kent olarak İstanbul şehrinin konu olduğu gösterim şeklinin diğer filmler gibi değil de madalyonun her zaman iki yüzünün olduğunu bizlere filmdeki çatışmalarla anlatıyor. Madalyonun bir tarafının iyi şeyleri gösterebildiği gibi diğer tarafının ne göstereceği bilinmez ve bu kötüde olabilir. Örneğin insanların oturup kafa dağıtmak için gittiği sahil, keyif için içtikleri çay bir parantez açarak kimisinin hırsızlık, maddi bir kazanç elde etmek için çaldığı araba madalyonun ön yüzü olsun. Madalyonun diğer tarafında ise o sahilde Mahsun’un yaşam mücadelesi, ısınmak için içtiği çay ve çalıp sonradan geri yerine koyduğu ona barınma ihtiyacı sağlayacak araba olsun.


Ahmet Uğurlu’nun çok iyi bir performansla canlandırdığı Mahsun karakterinin yapısal özellikleri; içinde bulunduğu dönemin şartlarına soyut ve somut açıdan ayak uyduramamış ve bunula birlikte gelişen olaylarla daha da çıkmaza giren soyut anlamın özelikle kendi deyimi ile arkadaşlığın, eşin onun için daha önemli olduğu bir yapıya sahiptir. Kısaca kendi yokluğu içinde var olmaya çalışan Mahsun’un onun karşısında onun anlamadığı ya da onu anlamayan bir dünyayı konu alarak filmde bize bu gerçeklik, madalyonun diğer taraf çarpıcı şekilde anlatılıyor.



Mahsun yersiz, yurtsuz birisi olduğu için fiziksel açıdan kendisini sokabileceği bir çatı yoktur. Onun için mevsimler özellikle kışın gelmesi büyük bir sorundur. Kışın hayata devam etmesi, soğuktan ölmemesi tamamen barınma ve ısınma amaçlı çaldığı arabalara bağlıdır. Kahvehanede işe başlaması ile önceki düzensiz hayatı az da olsa düzene girer. Kadınla iletişim kurmaya başladıktan sonra ses tonunun değişmesi ve saçını düzeltmesi onun kadına olan hislerini bize gösteriyor. Ayrıca kadına karşı ilk hislerinin oluşması kadının boynundaki fuları yıkaması ve ona vermesi ile başlar. Onu tekrar sokaklara iten şey yine hayatında ki soyut boşluğu doldurduğu kendi odasında kalmasına izin verdiği kadının ‘’hayat kadını’’ çıkması ile ona yüklediği anlamların altında kalması ile başlar. Bunun sonucunda o başta yaşadığı çatışmaya geri döner. Filmin afişlerinde sürekli gördüğümüz yanına aldığı tavus kuşu da onun için onu anlayan ve onunla birlikte olan tek canlı olur.



Tavus kuşunun anlamına baktığımda mitolojik anlamının yanı sıra birçok farklı gelenekte farklı anlamlara sahip olduğunu gördüm. Ben bu filme yakın olarak içinde ölüm temasını da bulundurduğu ve hayatın sadece bir andan ibaret olduğunu bize anlattığı için bu anlamı kullanmayı uygun buldum ‘’dünyasal güzelliklerin geçici olduğunu simgeler.’’

Türk sinema tarihimizde kült olan usta yönetmen Derviş Zaim’in çektiği bu filmi izlemenizi kesinlikle öneriyorum.

Mehmet Ali KICIM